3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1528
Okunma
yakamozlar ölüm kokuyor dallarında, ağır aksak
kırsallarda yeşeriyor sinsice, hissettirmeksizin
şehirlere gölgesi düşüyor filizlerin,
martılar üşüşüyor ansızın ve çekip vuruyorsun birini acımadan
ölüm kokusu siniyor akciğerine ve nedeni oluyorsun
bir çocuğun ağlamasının
ne kadar umursuyorsun, ne kadar üstleniyorsun caniliği...
ırzı bozuk yaşayanlarla dolu kentler
ölüm buram buram tünüyor midelerine
sahiden hangi kavimdensin sen;
ırzı bozuklar kavmimi, yoksa ölümlüler kavmi mi?
hangi gecelerin karanlık bekçisisin bilinmez ki.
kolpa delikanlılar yeşertmiş içindeki ölüm meleğini
aldığın bedenlere atfet kanın kırmızı rengini.
sev beni!
füzuli’nin gönlünden sev,
babilde yetiştir, filistinde savaştır
ölümler biç bedenime, yakamozlar ek gökyüzüne ismime
iyi savaşır, iyi mermi atarım ben,
her kokusunda barutun, maviye dönerim başımı
ben oyum anlayacağın,
günyüzüne diktiğin filizim,
hani ölüm kokan yaşam yakamozu yani...