Şimdi
Kırılan yüreğimin çatlaklarından sızan
Gözyaşlarımı sil Süveyda

Gönül ülkemin semasındaki kara bulutları
Maviye boyayalım birkaç fırça darbesiyle
Dinsin hıçkırıklara bürünen rüzgarlar
Yağmurlar rotasını değiştirsin
Güneş tebessüme dursun geçtiğimiz sokaklarda

Tut ellerimi

Tut ki
Dizlerime derman gelsin Süveyda
Beraber yürüyelim sonsuza giden cennet asa huzur kokan yollarda

Bitti de
Bu tufan
Bu fırtına
Yokluğum kabustu geçti de Süveyda

Amâ gözlerime fer gelsin nur’u envarı ile aydınlansın yüreğim

Kahveler hatrına

De hele Süveyda

Unuttun mu
Unuttun mu içtiğimiz kahvenin
Kahve gözlerimdeki kırk yıllık hatrını

Unuttun mu
Bir Ekim akşamı
Gülümse diye bir mahfuza çiçeği öpmüştü
Avuç içlerinden

Ben unutmam
Unutamam
Saçlarımda gezinen ellerini
Ruh nevâz sineme rahmet olarak yağan sözlerini

Tek arzum
Gülüşlerin sarsın alemimi Süveyda

Haydi gülümse
Ekimin hatrına
Kahvenin hatrına
Mahfuza çiçeğin hatrına
Gülümse Süveyda
Eğme bakışlarını ki yenilensin Şems Kamer

Haydi tut ellerimden

Dil’i lâl sabahların duhanlı vakitlerinde
Yüreğinin hıçkırıklarıdır içimi titreten ve şerha şerha kirpklerimden süzülen

Haydi yasla başını omuzlarıma Süveyda
Durulsun için[m]deki çalkalanma

Umudunu bâki tut
Ve inan
İnan ki bu yolunda kaldırım taşı olmuş yüreğime
Bir gün göz kırpacak Şems-ül Şumus pencereden

İnan bana

Ne olur inan Süveyda

Liyakat -