0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
579
Okunma

Dün gece yine geçmişimizi deştim
Gezdim sokaklarımızı, yollarımızı
Her birisindeki anılarımızı, yaşantımızı,
Yine altın tabaktaki zehirden içtim
Dün gece yine eski hallerimize gittim
Sohbetimize, muhabbetimize, konuşmamıza
Yıllar sonrası için yaptığımız planlarımıza
Kendimi de geleceğimi de bu ahvale verdim
Dün gece yine anılarımızla uyudum
İlk buluşmamızdan, firkatimize kadar
Düşündükçe kalbim halen güm güm atar,
Rüyamda yine tek başıma kalıyordum
Dün gece yine geçmişime savruldum
Hep sabit telefonlarla görüşüyorduk
Sabaha doğru yine uyukluyorduk
Ve iş yerime yine geç varıyordum
Dün gece yine sesini duydum
Mest etti, mutlu etti ve de eritti
Dirilmeme de canlanmama da yetti
Hep kahrolduğuma tanık oluyordum
Dün gece hayatımızın filmiyle uyandım
Tek başımıza yemyeşil bir doğada
Ele ele dolaşıyorduk güzelim yaylalarda
Koluna girip seni bırakmıyordum.
Dün gece yine kabuslar gördüm
Hainler karıştırıyordu ortalığı
İkimiz de üzgün duruyorduk bayağı
Senin benden uzaklaştığını seziyordum
Dün gece melül oluşuna tanık oldum
Firkatin pişmanlığı vardı üzerinde
Büyük bir yas vardı yaşadığın evde
Ben yine bir türlü sana varamıyordum
Dün gece gözyaşına şahit oluyordum
En yakınındaki uzaklaştırıyordu seni benden
Arkana bakıyordun, benden uzaklaşırken
Sonunda görünmeyip, kayboluyordun
Dün gece dünyamızın tamamını gördüm
Her iki ucundan birlikte tutmuştuk
İkimiz de dedikodulardan çok yorulmuştuk
Yıldızın söndü, ben de yıldızımı söndürdüm
Dün sabaha doğru üzgün üzgün uyandım
Rüyam bitmişti, sen berhava olmuştun
Gömülmek için ta mezarlıkta durmuştun
Peşinden geldim ama ölüne sarılamadım
İşte böyle, rüyada bile birleşemedik
Oysa birbirimiz için çok direnmiştik
En büyük naneyi en yakınımızdan yedik
Hayatın aşamalarından bu şekilde elendik
Yaşadık ama buna yaşantı denmez ki
Hep üzüntüydü, kederdi hayatımızdaki
Hayat bitti, şimdi ölümdür sıradaki
Dünya yalan, asıl ahiret hayatıdır tatbikî
11.07.2022-Ankara
5.0
100% (2)