3
Yorum
15
Beğeni
4,4
Puan
780
Okunma
Mahkemelerin kumarhane olduğu,
adaletin iğfal edildiği topraklardanım.
Rengim,
yanık ve esmer buğday kurusu
Ülküm,
nasırlı ellerime bir parça merhem
Bir parça anne istiyor yüreğim;
uçurum uçurum dört bir yanına.
Hayallerim renkli bilyeler çarpışması,
çarpınca içinden fişeklerin patladığı.
Kollarım dallar gibi uzanmak istiyor,
kuzeyin kentlerine,
Baltık denizine dökülen göllere
Sükûnet dolu yemyeşil çimenlere.
Cennet kokmak istiyorum,
boynum Firdevs cenneti koksun
Bedenimi ısıtsın yağmurla yıkanan güneşin kızları.
Nefes olsun bana;
Hürriyet türküleri, anarşist şarkılar
şiirle yıkanmış düz yazılar,
kederli monologlar, umutlu nutuklar.
Kaburgalarımın sardığı kalbim: Mezopotamya malı, kahverengi menşeli.
Gözlerimde sarımsı bir yeşil,
kahvenin kırkıncı tonu, sürmenin Yemenli olanı.
Bacaklarımda atların hıncı,
Medeniyet kurucularının yorgunluğu.
Bir dünya uykusuzluk,
Birkaç elma kokusu,
salkım salkım sarhoşluk niyazı.
Sakalıma değer,
hak etmediğim bakışların öteki tefsiri.
Ben bana meal olurum,
İlmim bendendir, ben ondanım.
Cehaletimin önüne diz çökerim,
bacaklarımdaki atlar küheylan kesilir.
Dört nala koşarım,
İmrahorlar dizginler asiliğimi.
Kalem tutuştururlar sağ elime,
oturur amel defterimi yazarım.
Bugün yarın kırk yaşındayım,
Muhammed Mustafa ile aynı yaştayım.
(Doğaçlama tarihi, bu gece, an.
Litvanya / Siauliai...)
5.0
86% (6)
1.0
14% (1)