duygularım tarumar
sevgine muhtacım
duy kalbimin sesini
hep senden bahsediyor eleni
ben hep o bildiğin adresteyim
ilk günden beri
yıllardır

oysa seninle ne kızgın çöllerde yürümüştük
yıldızlar göndermiştim geceler boyu sana doğru
her gecenin ayla gelen o ilk parlaklığı sendin
kızıl şafaklardan düşen yanık renklerle
üzerime sinmişti deniz kokun
oniki ada gibi çaldılar seni benden eleni
bilseydim zincire vururdum ellerini
hiçbir gece uyumazdım
baş ucunda beklerdim

çığlıklar boşuna değil
uzayan gecelerde
seni kaybetmenin öfkesi o sesler
hadi ben sevmesini bilmiyordum
ya sen eleni
elma şekerine kanan çocuklar gibi
alıp götürüldün
sonra duvarlara asıldı resmin
arananlar listesinde senin adın
bütün afişlerde
aşk mevsiminden çalınan sendin eleni

artık gözlerim isli camda
anahtar sesinde kulağım
masal kadar uzak diyarlardasın eleni
her aşkın sonu kadar yakınsın

sen, senin ırkınla ben de kendimin
adlarımızı yazalım memleket isimlerinin yerine
egenin çizgilerini yapıştıralım birbirine
bırakalım adaları masanın üzerine
sessizliğe bulanıp
karışalım sınırsızca eleni

yaprağın sesi
denizin nefesi
içinde gözyaşı
ağaçlardan
dalgalar ve
tarlada ki başaklardan
gelen ses kiev deki bombardımandan
bir tek senden ses yok eleni

yüreğimde miras kalan bir sevda duruyor
içimdeki gökyüzü uyurken
denizin üstüne mavilerden resmin düşüyor
gülümsüyorsun
şiir olup dökülüyorsun boş sayfalara
gemiler çiziyorum barbaros kardeşlerden
açılıyorum santoroni , sisam , paros
yağmur yağıyor
ıslanıyorum
her bir rıhtıma el sallıyorum
sensin diye eleni

kırkikindilerde
med-cezir kuşlarının kanat sesleri müjdeler taşıyor
sen karartma hayallerini yeter ki
yaşamak böyle bekleyerek bile güzel
anlıyor musun
rodos korsanları çalsa da tüm saatleri
ben seni hala bekler olacağım eleni

göç katarlarının ardına takılıp düşeceğim yollarına
bak ne mevsimler gelip geçti
hala bir umudum var
sil gözlerini, haydi hemen düş menzile
başından aşağı boşalsa da yağmurlar
tut yüreğinden sıkıca
takip et sesinin rotasını
orta bir yerde buluşalım
son yağmur biz olalım eleni
ıslanacaksak sarı sıcak harmanların tozlarından ıslanalım

üşürsek üstümüze alalım güneşin sıcağını
serelim yatağımıza ay ışığını
gölgelerimiz terk edilmiş bir iskelede
döşemelerden gelen seslere eşlik etsin
dalgalar dudağımızdan öperek uyandırsın bizi
gişelerine kilit vurulsun yüreğimizin
yabancı vapurlar başka limanlara gitsin
sadece bize tahsis kılınsın bütün deniz
bütün gece eleni

kaptıralım kendimizi renkler ve seslerin dansına
rüzgar esintisi kumsalda
sabaha dek
dünya dönsün öte yanda
heyecanlansın saatler
koşadursun zaman

yaşadıklarımız güzeldi
her bir anı helal olsun
ne zaman mehtap geceyi unutursa
bende seni o zaman unutacağım
komşu kızı

unutmak, benim eserim olmayacak
sana daha ne şiirler yazacağım
sende kalan o yürekle
hoşça kal
eleni

redfer