Güvercin uçuran yaylalar boyu
Aklım bir daktilonun notalarıyla ağırlanır
Şamataya düşkün mısralar ardı sıra
Düşkünlükte değil teselliye arzularda varırım
Her kelime çemberinden bir aşk kazarım
Kalkındırdığım mucizeler basamaklarında
Kalçalarıma dokunsalar
Keskin yargılarda
Mirasım sonsuza erer
Bir nehir gövdesinde çehresi iskambil kâğıtları
görünümüyle
Baharın her iç çekişinde, İsveç´te
Damarımı sardığım ömrümün yaprakları
Film gömleğimde üşürken
Dövünür durur heybetli cesaretim
Nereden geldimse bu köşklere
Feleğin terliğinde somurtkanlığımla
Kayınbiraderler sofrasından
Dünyanın cefasına kurban adarım
Aristokrasinin sonu gelmez metafizik oyunlarla
Her geçmişi isyankâr simaya bakar
Gerçeği tükenmeyen gözlerime düş yazarım
Eden bahçelerine özgü çarlık adaletinde
Dünya ceketine sığmaz özverili aldanışlar
Her kapıya gelen postacının yüreği ferah
Lâkin ilginç bir kafiye aratır heyecanı
Uçurum yaklaşır feri tükenir bekleyişlerin
Balıklama bir gerçeğe koşarcasına histen akın
Öyle uzak duruyor ki Stockholm evlatları
Dünya malı bakışmalara
Şehrin danslarında kılıbık
Evrenselliğinde yakışıklı gezinmek var
Ellerim kuşkuyu yaşayadursun
Gözüm gönlüm kıyaslamaz cevherini
Bir pırlanta yakıştırırım şöhretin tiyatrosuna
Gel gelelim masalın aslına
Kasıtlı davetliyim yurdun merhametine
İfade edilebilen her dostluğa yuva yapar bülbül inadım
Öylesine bir sanata tutkunluktur ki balalayka dinleyen
kulaklarım
Cesaretim kıskanç benim
Daktiloya özverili bir güven duydum, kadın hayaline
tutunurum
Develer kervanına davetliyim fantezimde
Birikmiş hatıralar adına
Zevcesi dargın bir erkekten de daha uslu
Yaşlanmaktan da öte, tökezleyen beklentilerde
Vasiyetimin yazıtı keçi sakallı bir şaire kalsın.