Gelme Liya
Bırak derdim mertebe-i ulâya ulaşsın
Zümrüd-ü anka misali küllerinden doğarak
Aşk-ı mecaziden Aşk-ı hakikiye yol alsın

Gelme ne olur
Bırak aksın göz yaşlarım
Çağlayanlar gibi aktıkça aksın
Senin hayalinden gayrısına kör baksın

Gelme ne olur
Kalbim teklesin
Hârfler yolunu kaybetsin
Kelimeler hummalı ateşlere dalsın
Kâlem derdimend
Mürekkep ağıtlar yaksın
Kağıt bağrına şiir yerine taş bassın
Hıçkırıklara bürünsün

Hâsretin heyelan olup çöksün yüreğime Liya
Gelme ne olur

Gelme
Bir lahza aklına dahi getirme
Figânım göklere ulaşsın
Zehr-i Firak’ı sunsun altın kaplamalı tepsilerde tufanım
Tarumar etsin seninle dolu müşevveş dimağımı

Gelme ne olur
Balığın karnında yunus
Kuyularda yusuf olup
Kendini unutmuş mecnun misali perişan dolanayım
Münâcatla "Ya Râb" diyerek yalvarayım

Gelme Liya
Uzaklardan gelen Revayih beni meczup eylesin

Senden yadigâr anılarda can vereyim

Gelme ne olur
Sensizlikte ektiğim acılara lutfedip merhem sürme
Hz. Zekeriyya’nın bedenini lime lime doğrayan Testerenin acısı misüllü nasıl kıvrandığımıda sakın bilme
Bilme Liya

Sen yeterki iyi ol
Ben
Sen diye diye can vereyim

Sen yeter iyi ol
Ben biz diye diye öleyim


Liyakat