aynanın karanfil kokusunda ıslık çiçekler
bu beden ve inanç
uzun bir ışıkta kıvranmanın susuna uyuyan
uyanmalısın
bütün kuşlar ağacın dibine taramalı yaşamı
ağzımda sabahların zeytin dalı
şimdi hemen bırakmalısın suyun gövdesine ellerimi


bozulmalı vaktin rengi
kızıl bir is’e
bir kaç düş tanesiyle

Yaşam bayaz bir güvercinin gagasında zeytin dalıyla uyanmalı gün.
Barış ve kardeşliğe açılmalı göğün kapısı yağmur damlaları kadar saf, akarsu yüzeyleri kadar berrak, karlar gibi pamuklarcasına ak bir sabaha uyanmalı uyuyan ölü bedenler...
Harikasın yine can. her daim duyarlı bir yüreğin sesine aralıyor gönül kapısını.. Şiir yüreğinden sevgiyle öpüyorum kardeşimi. Selamlarımla...

Güzeldi
Hayır, çok güzeldi.

Farzedin ki,
altında imzası yok şiirin.
Aklınızdan bir şair tutun...

Tesbih çıkacağı aşikar.

Çünkü tarzı ismini zikretmiyor
Haykırıyor adeta.

Sonra derin bir düşüncenin içine dalıyor ..
Hayâlden hayâle kulaç atıyor..
Şiirin sarmalında kayboluyor..
Yeniden uyanıyor ..
Yeniden başınız dönüyor
Yeniden kendinize geliyorsunuz.

Şiirin narkoz etkisi budur işte.

Birbirinden şatafatlı ..
Birbirinden cemil her imgeleme ..
ruhumuzun içinden bir toz parçasını alıp götürüyor..
Berrak ve canlı ..
Dumansız bir düşünce havasıyla sizi şiirin solungaçlarında ağırlıyor.

Şairin rüzgâr etkisi de budur.
Savurur ..
Nereyi yurt belletirse oraya bırakır.

Kavurur bazen
Okuduğunuz her satır.
Satır satır doğratır içinizi

Kalemin lavı
Şairin keskinligi de budur işte.


Bir kaç düş tanesi bunlar ama,
Gücüyle yok eder vesselam.

Tebrikler
ve saygılar..
Tebessümle uyansın düşleriniz.