2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
410
Okunma

‘’Çocuktan al haberi’’
keşke verdikleri haber olsaydı
bazen dövmeden beter ederler
bazen sokarlar yerin dibine
‘’ Dünyayı sorma bana
benim dünyam gözümden akan iki damla yaş
ya da kuru pınarlar gibi anamdan tattığım bir damla
olmadı dipsiz kuyulardan çektiğim bir avuç süt
yaşımı sorarsan
doğduğum güne göre belki üç ay belki beş ay
belki de üç yaş beş yaş
parmağımdaki boğumları sayarsan belki bir ömür
yüreğimdeki, yüzümdeki çeltikleri sayarsan belki bir asır
daha oluşmadan derimdeki doku oluştu nasır
parkları sorma bana
parklar avucumun içi ya bataklık
ya küçücük bir göl
uçurtmalar ellerimde yara bezi
aşkı hiç sorma
ya bir ana kucağı
ya bir dilim ekmek
ya bir bardak süt
yarın
sağ çıkacağım ümidim
Belki şair amcalar yazacak mezar taşıma
‘’ Ey çocuk! Koskoca dünyayı sığdırdın da yüreğine
Koskoca dünya seni sığdıramadı’’ ‘’
FOTO:Truva Edebiyat Dergisi
Mutluluğu siftah etmedim daha
kepenk kapalı
anahtarını bulamadım açmaya
anahtarı kedi kapmış
’’ - kedi nerede?
-ağaca çıktı.
-ağaç nerede?
-balta kesti.
-balta nerede?
-suya düştü.
-su nerede?
-inek içti.
-inek nerede?
-dağa kaçtı.
-dağ nerede?
-yandı, bitti kül oldu ’’
mutluluk saklı kutu sandıkta
küflendi mi ne
fare didiklediyse mundar oldu desene
5.0
100% (7)