Benim sırtımdaki de hançer yarası
Diz çöktürüp kan kusturan
Elhak yürek sarası
Mecnun’un diline pıtırak olmuş oysa
Leyla’nın nergis gözlerine düşen iz
Çiçekleri ezmedik dişimizle
Aşka yabanda değiliz
Kalpleri mühürleyen Müslüm baba nesliyiz
Geceyi çekerseniz üstümüzden
Aldandığımız yıldızlar bir bir kayıp gider müpheme
Beyazı kaçmış doğrular depreşir içimizde
Kirpiğini eğme
Bizim de ölü düşlerimiz yüzümüzün karası
Tek yitirdiğimiz demir gibi gerçeklerimiz sanma
Bir de ödünç hayatımızın tavan arası

Benim yüzümdeki çizgiler de aşkın mirası
Dudaklarımda filizlenen tebessüm
Gözlerimdeki festival
Elbette ki yalancı bahar havası
Heybemi saçsam mısralara
Korkarım hüznüm safrana keser benzinizi
Soluğunuza çığ düşer ufunet sarar dilinizi
Kafir sancılara yurt olursunuz
İlletli cümlelerin öznesi
Cenneti umarken cehennemde bulursunuz kendinizi
Bizim de karın ağrımız kaybedişlerimizin gümbürtüsü
İhanet sarmallarının labirent örüntüsü
Aklımızı toza dumana bulayansa
Ay cemalini gizleyen zulüm örtüsü

Benim zulamdaki sürgün de dünya denesi
Kaburgamı döven fikrimi derdest eden
Bittabi cesede can veren billur nefesi
Yırtsam boğazımı şöyle ağız tadıyla
Dökülsem kulağınıza şarap misali
Çekilir usulca damarlarınızdaki kan
İner başınıza Ferhat’ın gürzü
Taşar içinizde kaynayan volkan
Ve yeşeren dal kurur günü gelmeden
Solar güllerin cümlesi
Düşmeyegörsün şüphenize aşkın hilesi
Bizim de kızıl elmamız Şirin’in mefkuresi
Dağ olup yücelse de önümüze iblislerin gölgesi
Milyonlarca yıl öteden duyulur yüreğimizin sesi
Kopsa kızıl kıyamet unutulmaz sevdanın hatırası
İncire dahi zeytine yemin olsun ki
Benim sırtımdaki de hançer yarası…