HASRET RÜZGÂRIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Üç çakıl taşım var ceplerimde
Üç küçük hece! İS’mi kadar güzel ay ışığı’m Kıpırdar durur göğsümde | Şair | ( ا ) Sararmış yüzünde solgun gölgeler Neşter kesiği aralığında perdenin Gün çığırtkan telaşıyla vuruyor kendini İdam tellalı gibi cam kesiği gözlerime İnceden dökülüyor göğsümün orta yerine Kemanın narin telleri Buram buram özlemin kucağında Geceden kalma yakamoz, göğüm sarhoş! Bilmem ki nasıl dindirmeli hasretini… ( ل ) Serinletmiyor dudağımın çatlağındaki sahrayı Sende unuttuğum yağmur taneleri Her kızıl şafak, Bakışları kahve bir güneşle yıkanıyor Çıkmaz sokaklarımın yetim çocukları Ancak sesinle, Gülüşünle ağarıyor her fecr Sararmış dallarımda yorgun serçeler Adını andıkça inceden süzülüyor Çığlık çığlığa bir yangın yanaklarımda Bilmem ki nasıl dindirmeli hasretini ( م ) Gözleri buğulu hayallerin ortasında, Hava yine kapalı bugünlerde Gri, beyaz kimi kara bulutlu Terinin tek damlasına yoksulum! Solumda enseleri kavuran bir ateş Kuru, kurak bir yangın ormanlarımda Ve ürperen hislerim kadar mülteci gülüşüm! Avare girdapların tüm patikalarında Zifiri bir akşam ki çiğniyor feryadımı Dipsiz bir uçurumda siluetini arıyorum. Vesikası kayıp umudumun, ellerim boş! Bilmem ki nasıl dindirmeli hasretini… ( ﻮ ) Hangi rüzgâr okşasa yanaklarımı Kıyına hasret bir gemi karıncalanır yüreğimde Bozkırın çimenlerinde buza keser çiğ taneleri Kaşlarım seğiriyor karanlığın orta yerinde Yakamoz tufanı oluyor suretin gözlerimde Bu yol, bu yolculuğum sana Sökmeli kirpiklerinde salınan hazanı Boşuna değil kaderin koynundaki havadisler Ezelden, ilk elden; Gönül çeyizine adını nakşetmiş kudret kalemi Bilmem ki nasıl dindirmeli bu hasretini! _________________________________ Eser Adı: HASRET RÜZGÂRI *Cürmünü aşıyor sözler, sen deryası dokununca **Ey Sevgİ’min imarı, Sensİn bu gönlün mülkiyet sahibi Han AKÇADAĞ _________________________________ |
Çok çok güzel …
Yüreğinize sağlık
Saygı ve selamlar