Mavi gülüm derdin hep severdin
Özlem şarkıları vardı seninle dilimizde.
Bir masal kahramanıydın benim gözümde
Mutlu masallara açılırdı akşamlar.

Gün boyu seninle açardı çiçekler
Mutluluğa şarkı söylerdi böcekler.
Bırakmazdım ellerini, ellerimde her zaman
Avuç içime batardı tırnakların
İşte o zaman anladım rüya olmadığını
Seninle geçen zamanlarım.

İşte yine seninle kuruyorum soframı
Olmasan da yanımda
Sevdiğin çayından demledim, gül kokulu
Seni katık ediyorum ekmeğime
Gözlerin gibi siyah zeytinime ...
Bir düş kuruyorum ; yanımdasın yine
Sanki geçmemiş zaman
Bir rüyaymış diyorum o kabuslar.

Yoksa, bilsen ela gözlüm
Yaşanırmı sanıyorsun bu acılarla dünya.
Yaşarmıyım yokluğunda söyle
Sigarama sarılıyorum sen diye
İkinci paketten onuncu sigara
Kavga ediyorum şiirimle, çırpınıyor yüreğim.
Acı periyodlarına artık doydum
Gök yüzüne asın artık dertlerimi
Hapsedin bulutlarımı, güneş’in ardına
Ağlamayın artık gözlerim.

Hiç gülmeyin halime vefasız sokaklar
Gelin bulun beni hüzün sokağımda.
Yabancı artık başka adresler
Sorun göz yaşlarımı, Fırat’ın sularından
Çöl rüzgarlarından sorun
İçimin kavrulan hasretini ...
Etna’nın lavlarından sorun
Kalbime dolan yangınların sebebini.
Ve dualarımdaki bu acı tat neyin nesi bilirmisin ?
Bir avuç aldım
Baldıran çeşmelerinden ...

İşte gece
Saat sıfır biri gösteriyordu
Karlar sessiz doluyordu karanlığa
Güvercinlerim sabahı gözlüyordu
Bir avuç yemdi rüyalarındaki.
Karanlık bir gecenin omuzlarında
Acaba ; mışıl mıışıl mı taş duvarlar ?
Korkuyu bekliyordu sisli lambalar.
Binlerce şiir dudaklarımda
Beni avutamıyordu...
*

Günay Koçak 26.1.2022