Yüzümde susan ifadenin Özlem yüklü ezberinde Büyülü resim kirpiklerin Ve gece uzun Günışığına Yakın..
Kal diyorum...düşün ki, Mevsimlerin savurduğu ormanda Şehrin ışıkları ince dal.. Bir damla dalda hayatın yükü Dem şu bastığımız toprağa Durmaz işte Bahar Kış Çocuk Ve gözümde Yaş..
Öyle günlerin Alev sarmalı hayallerinden Duvarlar akar Kıvırır dudağını sayfalar Gülen yanıma Ağaçlar şarkı söyler Derin bir kuyunun içine..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ne vakit söze dokunsa şair, şiir kutsanıyor.. Sonra da güneş gibi ısıtıyor.
Yaşama sevinci, isyan ve haykırış hüzün ve mutluluk, ve yalnızlık ve yalnızlığın tek nesnesi,
ve şiir, "kal diye" yalvaran kal diye dilenen harfler topluluğu Bir duâ, bir dilemma.
Bazen aşk dilenen bir dilenciye, bazen bir avcıya dönüşür onun dünyasında şair.Kalemini kuşanır söz avına çıkar keşfettikleriyle de kendi gerçeklerine nemalar katar.
Şair, şiirin bütün coğrafyalarını dolaşır.Hangi yöne giderse gitsin şiir çıkar karşısına.Onun şehrinde çıkmaz sokak yoktur.O bir damla suda bile mahşer taşırır.
Gemisini hem karada hem de suda yüzdürür.Kafası nerede eserse oraya demirler.Şiir bu, ne yapacağı belli olmaz.
Şiir bu sefer güneşin doğduğu yere demir atmış.
Ve Tesbih şiiri;
Çocuğu gibi sevilmiş çocuğu gibi okşanmış dizeler.Her satıra özel i mgeleri ve teşbihleri sanatını doruğa çıkartıyor.Zirvesinden rüzgarı hiç eksik olmuyor bayrağının.
Umut ise kanayan bir yaranın sargı bezi.
Tesbih şairin şiir dünyasında, alışıla gelen tüm kalıplar yıkılırken yerini yeni söyleyiş şekilleri alıyor.Laf olsuna söz dolsuna asla ve asla yer verilmiyor.Sesler yükselirken coşkunluğu artıyor.Sözün özüne indikçe derinleşiyor, debisine doygunluk geliyor.Çekirdeğin içindeki o gizli âlemin sırları şairinin kendi perspektifinde çözülmeye başlıyor.
Yani şiir şair kalemi şiirin içeriğini şıklıkla onurlandırıyor.
Şiir okumak isteyen kimse gelenekçiliğin ve ilericiliğin entelektüel yükünü bir yana bırakmadıkça giriştiği işin altından kalkamayacaktır. Şiirin ne gelenekle ne de beklenen hayatla başı hoştur. Geçmiş ve gelecek şiir için (ve şiirin içinde) yabancılaştırıcı öğelerdir. Şiir okumanın hasadı ancak bilinmeyen eski ile tanışılmamış yeni arasında toplanır. Şiir okumak ancak ‘şimdi’nin olağanüstü vuruculuğu, tadılan somut yaşama anının tazeliği ve uyarıcılığı ile doğru çizgiye oturur.” (İsmet Özel) ....
Bazıları bu yolun doğuştan pirleridir. Yoluna da yordamına da eyvallah.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.