4
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
752
Okunma
ürperen yalnızlığın yüreği zaman
solgun haritası alnıma yansıyan
acı tarih...
tam beyaza uyanıyordum oysa
aynalarımda titrek dağ dorukların
durmadan kanadı aydınlığıma
her kendime durduğum durakta
sararan çiçeklerimin tozunu döktü
iç çeken bulutların...
sızlar ellerimde gülüşün
rüzgar gözlerimin kıyısında
en iğreti aşk’a çalar ıslığını
sürgünce kaybederim adımlarımı
susan çığlık olur yüzüme akan
denizin...
bozulur dengesi anılarımın karalara
uzakta küskün hüzünler
öper sıcaklığımın gizemini
su gibi birikir izlerim
ezber yalnızlığının sisi boşalır
kulaklarıma
kimse bilmez adını
yangınlarımda
yaralı ninnilerle sızlatırım içimdeki çocuğu
azar azar ve zamanla
toplayacağım uykusuz geceleri kendimden
inceden yağacak yağmur boşluğuma
düş yorgunu mu
inceden işleyecek karanlığıma
uluyan ay
şimdi izin verin gövdeme
ölümü sıvazlayacağım
gölgesinde gezinirken
ayağı takılmasın diye tohumlarmın
derin bir çukura
ki
kaldıracak olsan ıslak toprağı
bulanır gözlerin
kımıl kımıl yılanlara
ben temize çektim ayrılıkları
ak bir ağıtla
herşeye sessizliğim var
tutma yüreğimden zaman
sen aynalarımdaki aksimsin
......
5.0
100% (15)