3
Yorum
30
Beğeni
4,7
Puan
771
Okunma
Uçurum kenarlarında
bir bir şenlenirken yorgun suyun
inatçı gövdesi
insanlar sığmıyor takvimden çembere
yılgın sevinçlerin yanağından akıyor bahar
ölüyor dışarıda yaprak
sakatlayıp günleri
imreniyorum özlemleri gurbet türküsünde
yüzümde gölgeli hayat
Su yorgun
şehir gözlü ışıklar altında
deli sessizliğin avuçlarında kan çanağı
akşamlar..
ve büyümekte olan ağrılar
uzun boylu döşekte
duyulmuyor seslerin fanusunda
at koşturan düşlerin ay ışığı iniltisi
yol ezgin ayak
yol yamalı bohça
birinin kolu diğerinde
kıyamet sel
aşınıyor saçakların gülümseyen dalları
gün odaların buğu camı
gün kaldırım sahnesi
bir kuyu alfabesine açtım ruhumun
köz yatağını
İçimin gümüşten oyaları
kıyı yaşların parmakucu
keşfedilmemiş aynaların güzelliğinde
uykusu ağır kuşlar
kırılmamış dünya’m
Ve henüz kırılmamışken dünya
sessiz çığlığın kar saçaklı diline
yer,gök ve ırmak aşkına
........
5.0
93% (13)
1.0
7% (1)