11
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
747
Okunma

Tehir edilmiş bir gülümseme: sezilerin de ötesinde var oluşun nameleri.
Sönük kıblesinde sergüzeşt yalnızlığın
Ve de derinlerin tebaasına sızan gün ışığı
Pejmürde gölgeler
Renklerin uhrevi fısıltısı
Elbet ateşin olduğu yerden çıkan duman
Bazen toza dumana katan bir aşk
Nezdinde iklimin
Nazik bir reverans:
Aşkı selamlayan aşikâr yanılsa da insan…
Ah, geri duramadığı kadar bu ölümcül yangından.
Bitap düşülesi
Yıldız olmanın güncesi
Damarlarında dolaşan kanınsa pompaladığı
Sevginin ibaresi:
Bazen nazlı bazen sitemkâr
Kürediği kadar aşkı
Kandığı kadar bülbüle
Hulasası ömrün
Bazense ket vuran bir zihniyet gibi
Ve işte gerisin geri giden bir tanımlama
Korkunun olmasa da ecele faydası.
Dik yakalı bir sevgi
Oldukça dik başlı
Ağırdan aldığı kadar mutluluğu
Azımsanansa kimi zaman sevdalı yüreği.
Nakşeden gün ve gece
Seyrüseferinde hazanın
Aşkla ibadet eden her hece
İnsanlığını sunan ve sınanan her yeni günde
Yeter ki küfesinden eksik olmasın umudun yelpazesi.
Hicran ve kor heceler
Kar beyazı bir umuda bel bağlayan ıssız heceler
Uçuşan her zerre
Uğruna sevginin beyitlere sarılan
Yerin göğün dokusu ve dokunuşu kalemin
Nazarında evrenin,
Nazlı bir kelam
İçi yanan için için seven
İçre dönük penceresi
Her renge denk düşen her bir duygu
Kimi zaman kimsesizliğin duyulmasa da sesi
Ruhu duymayan her kimse
Birden başlayıp da saymaya
Varamadığı o sona
Sonsuzluğun sıçrattığı her kıvılcım
Elbet İlahi bir beste iken aşk
Közünde saklı bilinmezi sunarken bir hediye niyetine
5.0
100% (18)