3
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
601
Okunma
yuvarlanırdık yokuşlardan aşağı
göl mü deniz mi bilmem mavi bir yer
unutur kalırdık söyleyeceklerimizi
bakışır gülüşürdük
yeni anlamlar gelişirdi aramızda
bu uzak mutluluğun tatlı kıyıları vardı
yuvarlanır büyürdü kumsal
çekilir küçülürdü bazen ağzında
yenilip üzüldüğümde
hatırlardım sahildeki taşların kalbime vuruşunu
ayrılık onun en tatlı yazı
en çok sevmeye meraklı mevsimi oydu
bazen karşıda gülümseyen ada olurdu
içime bükülüp istiridye olduğumda
habercilerin anısı ölülerini uğurlar
ışıl ışıl titrer mazide arzu
ne kadar sarılsam boşluk akar içinden
yakar suyu beyaz taşın yankısı
gelir bulur ikimizi bir yazlık sinemada
göğe darılmış iki bulut bulut gibi
sarılmak ister birbirine
bozardı yıldızlar tükenen bu mavi yolu.