0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
654
Okunma

DALLAR KURUMUŞ
Dolanıp vardım doğduğum topraklara.
Mevsim yaz idi amma otlar kurumuş.
Ne elmanın nede ayvanın dadı kalmış
Esmiş samyeli, dallar kurumuş..
Açınca pencereyi eserdi sılanın tozu
Şimdi yemeklerin kalmamış tadı tuzu
Gene yüreğime kondu ince bir sızı
Kuşlar konmaz olmuş gayri dalına
Sonbahar gibi dallar kurumuş
Bir susaya, birde köy içine yürüdüm.
Ne eş kalmış nede gavim, gardaş
Kimi kapılar kitli, kimi damlarsa yıkılmış
Bağlar kurmuş, tarlalarsa olmuş hozan
Meyve vermez oldu, dallar kurumuş.
Açtım ellerimi mezar mezar dolaştım
Emmi, dayı, hala, babam hakka yürümüş
Nolduysa baharda otlarda çürümüş
Gençliğim geçmiş amma güzel gün imiş
Köyüm viran gibi dallar kurumuş
Hasretin dinmiyor geçse de seneler
İçim dolu, gözüm yaşlı dilim söyler
Eşi dostu sordum hani neredeler?
Işıklar sönmüş, karanlık sokaklar
Kuşlar göç eylemiş, dallar kurumuş
5.0
100% (4)