8
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
721
Okunma

hoşça kalın benim dağlarım, ovalarım,bozkırlarım
hoşça kalın barağım, bozlağım, hoyratım
diyarlar gezen lalelerim,güllerim.
dört mevsimin yaşandığı cennet yurdum.
yoklukların koynuna mahkum edildiğim yerlere gidiyorum.
karanfillerin solmadığı ana ocağım.
zeytin dallarının kırılmadığı uzaklara gidiyorum.
gök yarılıyordu sanki bulutlar titreşirken
her yerde aynı ses yankılanıyordu.
şimşekler çakıyordu üst üste.
günahın koynunda yatanlar uyanıyordu uykudan.
sallanıyordu her yer her şey sallanıyordu.
bulutlar ağlarken toprak sevişiyordu sevgiliyle.
ya denizler nasıl şimdi kim bilir
ne olur Allah’ım çıldırıp kabarmasınlar.
sükut Allah’ım ne olur sükut.
çocuklu annelerin fısıldadığı ninniler gibi olsun.
çok uzaklarda canım yanıyor.
sürgün edilen bedenim
yumuşak dalgalara bile direnemezken.
ne olur duamda ki dileğim ol.
bir kezde benim için ağla gökyüzü.
sessiz ve sakin.
ne olur gitme, daha çok erken.
bilirsin zordur senden ayrılmak.
ayrılıyorum işte,
sol yanımdaki o derin acıyla.
diner mi göğsümdeki bu sancı bilmem.
hoşça kalın doğduğum yerler
karanlık gecelerin sürmeli gözlü insanları
azgın fırat, mahzun barak hoşça kalın.
suya hasret topraklar
yağmur duasına çıkan insanlar
kırılmış zeytin dalları hoşça kalın.
vedası zordur sana olan duygularımın
her anısında tekrarını yaşadığım o yerler.
her ilmeğinde seni gördüm
her renginde sen vardın
kerpiç duvardaki sıvalarda hala izlerin var.
her bakışta yeniden yaşıyorum o anları.
kuzuların sessizliğinde büyüyordu bulutlar.
gökyüzü karardıkça boğuluyordum sanki
şimşekler çakana kadar derindi sessizlik
gökyüzü ağlarken
toprağın sevinç gözyaşlarına karışıyordu
öpüşüyordu yerle gök.
uzaklara bakıp seni düşlerdim.
mavi gökyüzünde dolaşan beyaz bir kuş gibi.
nereden baksam seni görüyordum
ruh halim hep böyleydi.
bazen sevecen dim bazense haddinden fazla öfkeli.
öylece akıp giden fırat hoşça kal.
bazen dokunulacak kadar yakın
sevilmek içinse hala sabırsız görünüyordun
karanfil çiçeği gibi güzeldin.
gelincik kadar narin
yanaklarım ıslanırken gözyaşlarıyla
kendime geliyordum.
kaybolup giden, biten bir rüya gibisin.
kaderin çizdiği o çizgide yürüyorum.
keder devam ederken.
veda ediyordum
hoşça kalın diye haykırıyordum.
seni seviyorum doğduğum yer.
anayurdum vatanım.
uzanan zeytin dalım hoşça kal.
pembeleşmiş fıstık ağaçları
yeşile boyanmış barak
hoşça kalın.
Mehmet Demir
24.04.2021 Gaziantep