Fıratın üstündeyiz baş başa ; kırmızı sal salınıyor
Sular buz gibi taneleriyle çiller serpiyor yüzümüze.
Su kenarında incir ağaçları
Ağaçlarda guguk kuşları ötüyor...
Dam üstlerinde kurulu tahtlar
Tahtlarda hala uyuyor çocuklar.

Serin bir rüzgar okşuyor tenimizi
Saçlarım sularda salınmış , fıratla yarışıyor
Yüzen şimdi hatıralarımı anlatıyorum benle
Bir avuç kırmızı dut yiyoruz avuçlarımızda
Dudaklarımızda boyası akıyor iki yana
Bir sevda perisi elleriyle dokunuyor yanağıma...

Manolyaların batan güneşe kokularını
Saçtığı saatler...
Kuşların dallarda öpüştüğü kan kırmızı akşamlar
Ruhlarımızın akşam ibadetlerine
Söylenen o en güzel minaredeki sesler
Sanki ölümsüzleşiyor tüm varlık
Fıratın sularında yankılanırken
Sarp kayalıklara çarpan seslerdeki akisler...

Salınıyor sonra bir sal, kırmızı akşam ufuklarına
Fırat ninnilerini salıyor suya
Kanat çırpıyor zümrüdüanka kuşları
Bir sal götürüyor Fıratın üzerinde anılarımı...
Şarkı söylüyor incir ağacının dallarında
Adını bilmediğim kırmızı gagalı kuşlar...

Aygün Deniz 9. Ağustos.2021