Narin Bir Çiçek gibiydi

Gözleri birde şirin sözleri
Nakış nakış işlerdi yüreğime
Dolu dizgin gamsız gemsiz
Şahan taylar şahlanırdı
Geceye yaslayınca başımı
Ateş kuşları havalanırdı
Okşayarak kanadını rüzgar
Tarifsiz sancı saplandı
O büyük fırtınadan önce
Ufka durup bakardım öylece
Sormuştum kendi kendime
Yaylamı yürek kıyıları
Seher yeli gibi serinleten
Sevda çiçeği gibi nefesi
Her sabah aşk kokardı
Bastığı toprakları
Şimdi
Ak dağı gibi biriktim sana
Bulutlara inat damla damla
İpek döksün kirpiklerim
Yeşersin solgun menekşeler
Bakmazdı yıldız kaymasına
Bakmazdı doğuşuna güneşin
Ay yüzünü açsa da yamaçlara
Kartallar sevişmezdi dalında
Oynaşmazdı açıktan açığa
Ben senin hep el ele tutuşunu
Diz dize oturuşunu severdim
Sel basardı iç ovalarımı
Uzak çok uzaklarda açan narin
Bir çiçek gibiydi gözlerin
En aydın yerinde sabahlardı
Gecenin karanlığında
Her sızıda kan damlardı
Keskin bıçak olurdu
Başında ki ateş
Göğsünde ki yangın yeri
Kıraç topraklardan geldik
Üç yanı orman bir yanı ova
Öyle gördük öyle bildik memleket
Çalındı umutlarımız
Sökülüp alındı gençliğimiz
Biz yaşlandık adamım
Bizi yaşlandık
Bizi yaşlandık

Salim Erben