4
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1144
Okunma

Yaşamlarında, bir şeylerin, hayallerinin, düşlerinin eksikliğini hissederek tatsız tuzsuz bir sürüklenmişlik duygusuna kapılanlara özel.
.
.
.
eski bir alışkanlık aslında -yaşamak-
senin için
her yeni gün
birbirinin sıradan bir tekrarı
görüyorsun sen de belki
nefes alıp veriyorsun evet de
farkına dahi varamadığın
yıllar öncesinden programlanmışlığın döngüsünde
bir sürüklenmişlik duygusu
yaşanan -gizliden gizliye-
-ben aslında bu değilim- diyorsun
öyleyse bu kim !
kimin hayatını yaşıyorsun sormalısın kendine
bana kalırsa -hem yaz, hem de kışta-
merakın bu olmalı sanki
yaşamdan ne alıyorsun mesela
ya da ne veriyorsun
yaşam dediğin bu anlamsız döngünün içinde
bilinçaltına programlanmıştı bütün yaşam biçimin
henüz 3 ya da 5 yaşlarındaydın
o programı tekrar tekrar yaşıyorsun
programlayan sen değildin elbette
anne, baba, ailen ve yakın çevren idi
kendi yazmadığın bir programı yaşamak
nasıl bir duygu olabilir ki !
geçmişin alışkanlıklarıyla bu günü yaşamak
-zor iş- kabul ediyorum
oysa hiç de zor gelmiyor insana
kolayca yapıveriyorsun
-otomatiğe bağlanmışsın besbelli-
oysa
neler neler var hayalinde
bazen gelir de geçer aklından
ama dedim ya
senin yazmadığın bir programı yaşıyorsun
bir sürüklenme duygusunun nedeni de bu
-hayatımı yöneten de yönlendiren de benim ! -
diyebilmek adına
kendimiz olarak yaşayabilmek gerek
bilinçaltımıza yüklenmiş geçmişin programlarıyla
yalnızca geçmişi tekrarlayabiliriz
yalnızca geçmişte yaşayabiliriz
oysa yaşam bu gündedir
ve yaşanabilecek yalnızca -bu gün- var
hayaller sınırsızdır
sonsuz bir evren gibi
ve sonuçta neleri hayal edebiliyorsa insan
yaşamına onları da katabilir
sevgiyle ...
....
....
.
.
.
Mert Yiğitcan
11 temmuz 2021 / istanbul