14
Yorum
56
Beğeni
0,0
Puan
1745
Okunma

ah! karanfil
içimin kırılgan aynası
dalından kopmuş bir meyve gibi
yokuş aşağı dik falezlerden yuvarlanıyorum
ruhumun örselenen kanatlarında
yorgun mırıltılar
ah! içim
duman duman
rüzgârlar savurdukça dağılıyorum
bacaklarım sanki yaşlı ebabil
takıldığım yerde vuruluyorum
kan kusan gözlerime
mil çeken acılara
hiç alışamadım
ah! karanfil
beyaz leblebim ekşi eriğim
yorgun ruhumun uysal kedisi
gözlerime bak göçebe bulutların uğrak yeri
ıssız dilsiz yolcusuz bir köprü gibi
keşmekeşliğe uzanan kollarıma bak
yara bere içinde
sahibini arayan bir türkü gibi
dağa taşa vuruyorum kendimi
küçüksün sen bilmezsin çaresizliğin zorbalığını
kül olan hayallerimin ortasında kalbim
seyrediyorum yok oluş masalını
aldırma hiç boşalsın yağmurlar
üzerime
ah! karanfil
üzülme heba olan ömrüme
ölüm ağacını diktim toprağa
ayağımda demirden nalınlar
hadi tut ellerimden
usul usul yürüyelim
Mevla’ya…
ayşe uçar
3.06.2021