19
Yorum
57
Beğeni
4,8
Puan
1737
Okunma

Sarı bir kuş geçti saçlarının üstünden
sonra yağmur
sen göç etmiştin benden
mevsim Ankara da bir akşamdı
simit bir liraydı o zaman, senin gülüşün kehribar
kısa çöpü çeken öpecekti diğreni
seni beklerken martıların kuma gamze çizdiğini söyledi çocuklar
sen malatya da bir kuşun ağzında mor
kırmızı bir şiirin ütopyasında
Aragon Lorca ya da Nazım
çok oldu, unutmuş olabilirim lakin
kirpiklerinde aslı kalan o lacivert keder
yazdım aklımın bir yerine
seni her düşüm de sezgisel
gecenin de sanrısı var diye
bekledim şafağı kendi kuyumda
sen uyurken sarı bir kuş geçer kirpiklerinin önünden
bahar geçer, zaman geçer, ömür geçer
tutamaz hiç kimse aklınının bir yerinde kendini
bir yol geçer kalbinin kıblesinden
donar buzul bir döngüde bütünlük
sonra sokakta aşk parçalı kadınlar geçer
hepsi sana benzer desem ki yanılsama..
senin gemzelerinin üstünden sarı bir kuş geçer her ikindi
benim düşüm de senin suretin geçer usulca
her hatırlamada beyaz bir illüzyona dönüşen
uzak bir hafıza haritasında mülteci gölgeler
her akşam senin boyunca büyüyen
uzak gitmelerin naif kuşkusuyla
sorduklarında beni sana nasıl bilirdin diye
orda bir yerde canım cehenneme..
cehennem dedin de aklıma-
başının üstünde geçen sarı kuş geldi
O kuş senin kadar güzeldi..
CC
5.0
93% (28)
3.0
3% (1)
1.0
3% (1)