1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
807
Okunma
Suluova,
Günün ilk ışıklarında
Yeni yeni başlarken hayat
Sönük bir eylül gökyüzü
Soğuk bir rüzgar,
Unutulmuş ayak sesleri
Bir o kadarda cepheleşmiş
Sanki olan biteni anlar gibi,
Sokakların duvarlarına sarkmış
Sakin kırmızı,zarif mum çiçekleri
İsyan edercesine
boyunlarını bükmüşler,çaresiz
Ne olur,sabah sabah
Sakıncalı,
O yorgun eylül sokakların
Kaldırımların pususuz olsun
Ne olur geçse,
Duvarların eylül buğusu bugün
Bir kabus gibi çöken
Üstüm de gezinen dozerler
Islık çalarak geliyor
Haylaz bir kurşun gibi,
Eylül ile üzerime,üzerime..
Tükenmek bilmiyor ihanetleri
Takılıyor peşimde
İz süren hayalet sesler
Birde tozlu kaldırımlarında
Abuk subuk öten,sirenler
Miğferli,kırmızı süngü gölgeler
Bahaneleri bile,bir sis gibi
Omuzlarında bol bol yıldızlar
Sırmalar,namlular,fişleme
Tutuklu alıp götüren
Yüzsüz yosma gibi,
Kıvırtan eylül cunta zorbaları..
Ve,
Eylül,..
Toprak hikayesinde saklı,
Başkasının hikâyesinde kahraman
Esir düşen kelepçeli,
Masum,şaşkın,ürkek bir kahraman...
5.0
100% (3)