Gün nerede başlıyor
karanlık nerede
Tiranların imzalarla içine ettiği gelecek nerede
birbirine dolanan
kurlar
kıyamet ve kurallar

Kendime dair yazdığım şiirlerin aslı astarı nerede
bunca çirkinlik getirmiyorsa eğer kıyameti
müthiş mucize bunun neresinde

Az buçuk içtim
şimdi kılıksızım diyen şair gibi
kuşların başını derde sokmayı planlıyorum
Ve ihtimal pek çok daha
beter olacak her şey diye söylenirken aklım
olsa da
olmasa da
her halk hakettiğini yaşar
beyaz adam için ucuz iş gücü

Bunlar şiirsel günler
şiirsel ama kimliksiz
öldürülebilir bir çocuk bir kadın veya bir adam sokak ortasında
şikayet yok
ehliyet yok
adalet yok
bangır bangır müzik sesi sonuna kadar
sordum sarı çiçeğe
hangi kitapta yazıyor işimize gelmeyince öldürmek.

Bu öyle bir koltuk ki paşam
çok taş oynatacak yerinden
salyaları akan çok meczup koşacak peşinden
Ömrümün sonuna gelmiş gibiyim öfke duymuyorum
pişmanlığım yok
Bir ırka veyahut bir dine mensup olmak
övünmek için bir sebep değil

Yaşam
elini kan
dilini öfke
yüreğini katran bağlamışlar olmadan daha bir huzurlu olmaz mıydı
ey Sora .

Soraya yı taşlayanlar aklanırken mahkemelerde
Emine ve nice Eminelerin boğazını kesenler için tuttuğunuz alkışı
iyi hal indiriminizle beraber
bir tarafınıza sokun
ve sonra haşmetlilerinizin ayaklarını öpün.

Dünyadan kurtulmak için yazılıyor artık şiirler
beş maaş
alan
alırken de geçinemiyorum diyeni vatan haini ilan eden puşt
bunu özellikle senin için yazıyorum
Yaşamın gerçek olmadığına inancım ne kadar çoksa
sizin gibi soysuzlardan korkum öyle az

Siz söylemeye korktuklarıyla şüphe içinde yaşayanlar
hiçbir üstünlük yada vurgu yok
bu hayat aç kalırım korkusuyla susmak için çok kısa
bunca dilsizi bir araya toplasak
ne köy olur
ne kasaba
Çocuklarınızın geleceğinden yiyorsunuz
kızlarınızın ve oğullarınızın özgürlüğünden
torunlarınızın mutluluğundan...

İçselleştirmeyin lütfen durumu
aslında unrumda da değil keşke içselleştirebilseniz
Donuk üstelik
soğuk bir mart akşamında
Kendini haklı hissettiği için adaleti altına alanlara ayak uydurmayacağım
ölümse ölümse

Uydurulmuş herşey birbirine benzer
dünler
bugünler
ve yarınlar birileri öyle dediği için şekil alacak
Tiranlar ve soytarılar aynı kaderi paylaşır
aynı yalanlar
aynı aba
aynı sopa
aynı düzen
elinde sonunda aynı yıkım
ve aynı yıkıntı...