Nasıl oldu da geldik dünden bugüne,
İleri mi gittik, geriye mi anlayamadım,
Çamur yollar, toprak sahalar kayboldu ama,
Topacıma ipi sarıp sallayamadım.

Uçurtmayı uçurup uçmak isterdim,
Dokuztaşı bir çırpıda yıkmak isterdim,
Yorulmak bilmeden akşamı edip,
Ekmeğime yağ sürüp doymak isterdim.

Saklambaç oynayalım, ona kadar say,
Çok sıkıldım burada, biraz yana kay,
Dandy ciklet, Zambo sakız, al senin olsun,
Misketleri birer birer ütmek isterdim,

Akşamları toplanıp radyo dinlerdik,
Tatlı Cadı, Bonanza’yı, Jaws’ı izlerdik,
Mahmut Hoca, Güdük Necmi, inek Şabanlı,
O yıllara geri dönüp kalmak isterdim.

Şimdiki gibi afili değildi moda.
Paçalar İspanyol, yok öyle şort, tayt.
Turist’im Ömer’im gülmez hiç yüzü,
Bu da mı gol değil, bu da mı ofsayt.

Köfteymiş, kebapmış ayda belki bir,
Az kuru, az pilav, tam olsun cacık,
Zeki ile Metin geldi birden aklıma,
Sapından olmaz olum, ucundan acık.

Arabesk dinlemek pek bir modaydı,
Ne Ferdi, ne Orhan, Müslüm Baba’ydı,
Sevemedik bir türlü jazzmış, metalmış,
Susadığı çeşmeye varmaz olaydı.

Hafta sonu Erdiller’de üç film birden,
İkisi yabancı, birisi bizden,
Kimimiz Bruce Lee, kimimiz Rambo,
Malkoçoğlu geliyor, savulun ulen!

Yirmibeş kuruşa kitap atardık,
Çin - Çang, Yedi Hariç, pişti oynardık,
Harçlığımız bitince, pazara gider,
Limon satar, su satar, simit satardık.

Çok özledim Zagor’u, Kızılmaskeyi,
Mister No’yu, Çelik Bilek, Mandrake’yi
Kasaları teslim ettik bir Avarel’e
Redkit gelse kurtaramaz vallahi.

Ersan der ki “ Pek Yakında: Neşeli Günler”
Hay bin kunduz, Puxa Vida ve daha neler,
Gün gelir keser döner sap döner,
Bak tam da şuradan haydi uçta git.