8
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
908
Okunma
kavruk kentlerin yüzünde ayaz
burkulur dağ doruğuyla avuçlarıma
hep dikine ağzı açık kıyılar
dolaşır kalabalığın köklerini
sofralar ve turnalar dilleşir
göç geçer ayaklarımdan
beyaz bir yaz’a..
-sesimde çağırtkan nem-
kafeslenen göğüslerin göğü genişledikçe odalara
ne uzun susarız çiçeğin rengiyle karanlığı
seğiren kelimelerin dal boşluğunda uğultu
çıplak ağaçta dinler hüznü
kar tozlarıyla atlanan avlunun
güneş gözleriyle bakarım
dudağımda öpülesi sis buzu
gölge yağmuru/
yağmurların yarısında yaprağın kırmızısı
sırtını düş imbikleriyle yoğuran gece
nasıl anlatsam dalgaların yılgın sularını
kendi gibi akan nehre
ağlamalı gecenin kulağına mum
ağlamalı ışık yangınları
yüzüm sessiz kıyametin aralığıyla uslandığında
konmalı kuşlar
ver sesini rüzgar
yıkılsın uçurumların yalnızlığı
yağmurlar büyütelim
gül kokulu hayata
....
5.0
100% (13)