Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Mecit Aktürk
Mecit Aktürk

MÎ'RÂC ve DUA

Yorum

MÎ'RÂC ve DUA

11

Yorum

31

Beğeni

0,0

Puan

1859

Okunma

MÎ'RÂC ve DUA

MÎ'RÂC ve DUA

“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi,7-18)

Bekir Oğuzbaşaran;

Mecit Aktürk , MİRAÇ VE DUA adlı şiirini kendisinin de belirttiği gibi altmış üç beyit olarak kaleme almış.Her beyit kendi içinde kafiyeli olduğu için mesnevi nazım biçimi şaire kolaylık sağlamış.Şiirde kullanılan vezin, aruz değil, hece.Yedi artı yedi duraklı on dörtlü hece kalıbı.Güzel bir tesadüf ya da tevafuk ile tam da Miraç kandilinde sayfaya çıktı.Hem şairimizin, hem bütün emeği geçenlerin, geniş Şiirdiller ailesinin ve bütün milletimizin ve İslam âleminin Miraç kandilini tebrik ederim.Bilindiği gibi Yüce Peygamberimiz ay yılıyla altmış üç yıl yaşadı.Güneş yılıyla altmış bir yıla tekabül eder bu.Merhum Üstad Necip Fazıl da Esselam adlı manzum eserini altmış üç levha/tablo hâlinde yazmıştı.’Mukaddes Hayattan Levhalar’ alt başlığını taşıyan eseri, Yeni Türk Şiiri’nde dinî hassasiyetin en güzel örneklerinden bir bölümünü bünyesinde barındırır.Mecit Bey de altmış üç beyitlik/yüz yirmi altı mısralık uzun şiirini okuru sıkmadan, zevkle okutuyor.Bunu, başta kafiye adını verdiğimiz ses benzerlikleri ve vezinle elde edilen ahenkle sağlıyor.İslam edebiyatında ve İslamî Türk edebiyatında konusu Peygamber Efendimizin miracı olan manzum eserlere Miraciye adı verilmektedir.Aktürk’ün eseri de kanaatımca çağdaş bir Miraciyedir.Şair, geniş kültürü ve derin hassasiyeti ile Miraç mucizesini bütün detaylarıyla pek güzel anlatmı.Diline, kalemine, kelâmına sağlık.Şiirde genellikle tam kafiye kullanılmış.Oldukça sade bir dille akıcı bir üslup dikkat çekiyor.Tahkiyeli bir anlatım söz konusu.Başta telmih olmak üzere birçok edebî sanattan yararlanılan eser, yeni zamanların türünde seçkin örneklerinden biri olmuş bence.Naatlar başta olmak üzere Peygamber Efendimiz ile ilgili edebî türlerin öncelikli gayesi, şairin şefaat talebinde bulunmasıdır.Böylesine müstesna bir gece ile ilgili bu harika şiirinden dolayı şairimiz Mecit Aktürk’ü ve ona eşdeğer görselliğe imza atan Niyazi Ünal ile tüm emeği geçenleri tebrik ederim. Selamlar. Muhabbetler. "Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl/Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl? "

Vedat Ali Tok;

Müşrikler Hz. Muhammed’in miraçla ilgili anlattıklarına inanmadıkları gibi Hz Ebubekir gelip derler ki “Ey Ebû Bekir! Muhammed’in söylediklerinden haberin var mı? Güya bu gece Mescid-i Aksâ’ya gitmiş, namaz kılmış ve dönmüş.” Hz. Ebû Bekir: “Bunu kendisi mi söyledi yoksa siz mi uyduruyorsunuz? Onlar, “Hayır, bunu kendisi söylüyor. Şimdi Kâbe’de ve insanlara anlatmaya devam ediyor.” dediler. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, “Vallahi, o bunu söylediyse muhakkak doğrudur.” der ve bu yüzden onun bir adı ve sıfatı da “Sıddîk”tir.
“Âlemlerin Rabb’iyle konuştu vasıtasız
Yakından öte yakın; perdesiz, inkıtasız”
Miraçta neler olduğu konusunda da Necm Sûresine bakalım: “Battığı zaman yıldıza and olsun ki, arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve asılsız şeye inanmadı. O, arzusuna göre de konuşmaz. O, kendisine vahyedilenden başkası değildir. Çünkü onu güçlü, kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri olan (Cibrîl) öğretti. Sonra Muhammed’e yaklaştı. O kadar ki birleştirilmiş iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Bunun üzerine Allah, kulu Muhammed’e vahyettiğini vahyetti. Gözleri ile gördüklerini kalbi de yalanlamadı. Yemin olsun ki Sidre-i Müntehâ’nın yanında onu bir defa daha görmüştü. Cennetü’l-Me’vâ da O’nun yanındadır. Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. Gözü kaymadı ve sınırı da aşmadı. And olsun ki O, Rabbinin en büyük alâmetlerinden bir kısmını gördü.”
Şiirin hemen bütün beyitlerinde bu türden hadiselere telmihlerle, ayet ve hadislerin mealen iktibasları yapılmış; olaylar manzum bir şekilde, akıcı, ahenkli bir biçimde dile getirilmiş. Mecit Aktürk’ü bu güzel şiirinden dolayı tebrik ederim.

Erhan Çamurcu;

Sevgili Mecit Aktürk Hocam, öncelikle tebrik ederek başlamak isterim. Daha önce Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı anısına yüz dize olarak kaleme aldığınız şiirinizi de okumuştuk. Bu sefer daha da yukarı çıkarmışsınız çıtayı. Ancak rahatlıkla söyleyebilirim ki şiir boyunca kurgudan ve söyleyiş bütünlüğünden kopmamışsınız. Şiirin başından sonuna doğru izlediğiniz sırayı çok beğendim. Osmanlıca Türkçesine ait sözcükleri şiirin içinde sırıtmayacak şekilde kullanmışsınız. Bu açıdan "yarlığamak ve arasat" sözcüklerini özellikle güzel buldum.
"Bir olayı idrake fakir kalırsa fikir
Hikmete ram olan bir ’Ebubekir’ gerekir." beyitinde k sesi ile yaptığınız aliterasyon gayet güzel.
"Sen Rahman’sın Ya Rahim" ifadesini
"Sen Rahman’sın sen Rahim" şeklinde söylemek daha iyi olabilir mi acaba.
"İnayet et bağışla Ey rahmeti bol Kerim" ifadesinde Kerim ismi yerine başka bir isim ya da "ey ikramı bol Kerim" şeklinde bir söyleyiş anlamı daha kuvvetli yapar sanıyorum. .

Bu denli uzun soluklu bir şiirde kafiye ve duraklarda bir sorun olmamasının yanı sıra şiirin kurgusal başarısı takdiri hak ediyor. Son beyit ise final olmaya ziyadesiyle layık. Tekrar tebrik ederim efendim. Nice güzel şiirinizde görüşmek ümidiyle saygılarımla

Mesut Duran;

Mecit Bey merhaba. Maşallah diyorum size de şiirinize de. Miraciye ve münacaat unsurlarının harmanlandığı güzel bir şiir kaleme almışsınız. Esasında gerek yapı gerek muhteva unsurlarıyla iki ayrı şiir tadında. Ayrı da düşünülebilir velakin 63 beyit olması hasebiyle tek şiir içinde kaynaştırılması makul. Girişteki dörtlük okuru şiire hazırlaması yönüyle güzel. Arada verilen dörtlük güzel giden ritmin yönünü bir nebze değiştirmiş. Ayrıca dörtlükte ve akabinde yer verilen beyitte -se, -sa şart kip eklerinin art arda kullanılmış olması da sadece bu bölüme has olmak üzere ahengi tekdüzeleştirmiş gibi. Bana kalsa arada verilen dörtlükle şiirin dört nala giden hızını kesmezdim. Tabi takdir sizin ve siz böyle tercih ettiğinize göre mutlak özel bir sebebi vardır. Erhan Hocam da değinmiş, özellikle bazı dizelerde alterasyonlar ahengi önemli ölçüde yükseltmiş. Fakir, fikir, Ebubekir, gerekir gibi. Tekrir sanatının da güzel örnekleri göze çarpıyor. Bana bela bir ben var beni bana bırakma. Fevkalade başarılı ve güçlü bir şiir. Muhtevanın hassasiyetine binaen sözcükler de imbikten süzülerek özenle seçilmiş ve işlenmiş. Tebrik ediyor selam ve hürmetlerimi sunuyorum.
Şiirdiller AKADEMİSİ ve Şiirdiller LOBİ Atölyesi’nden.

İzzet Irmak;

Değerli Mecit Aktürk üstadım, Alemlere Rahmet Peygamber Efendimizi anlatan eserlerin sayısı neredeyse sınırsızdır. Kimi roman, kimi öykü, kimi kaside, kimi halk şiiri...
İslam ümmetinin peygamberine olan sevgisi ve özlemi her devirde değişik şekillerde edebi eserlere konu olmuştur. Bu anlamda naat geleneği şiirimizde, özellikle aruz şiirinde önemli bir gelenektir.
Sizin de naat türünde kaleme aldığınız bu güzel mi güzel, sesli mi sesli şiirinizden dolayı sizi tebrik ediyorum. İnşallah özellikle şiirin sonunda dile getirdiğiniz dualarınız makbul olur.
Peygamber Efendimizin yaşına istinaden 63 dizede kalemi aldığınız bu şiiri baştan sona hiç takılmadan aksamadan büyük bir keyifle okudum. Gerek anlam gerekse ses bakımından herhangi bir kulak tırmalayan durumla karşılaşmadım.
Aslında diyecek hiçbir şey yok. Bu güzel şiir ancak tebrik edilir. İnşallah bu şiirler nesillere ulaşır okunursa okutulur.
Takdir ve tebrik ile selam ve saygılarımı sunarım.

ŞİİRDİLLER AKADEMİSİ’nden...


.
Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa S.A.V. Efendimizin 63 senelik dünya hayatına atfen 63 beyit olarak kaleme alınmıştır.



Kaynağı Kur’an ise, ayetse vecizenin
Hikmeti yok sayanlar perişan eder aklı.
Beyhûde bir gayrettir idrâki mucizenin
Esbab-ı mûcibeler ilâhî sırda saklı.

Aczinden bîhaberin akılsa güvencesi
"Mî’râc" deyince susar; us bîtap düşer... şaşar.
Sırrı murâd etmişse Kâinâtın Yüce’si
Hâkikati kavramak aklın boyunu aşar.



Mî’RÂC ve DUA

Yer: Sidretü’l Müntehâ! Az ötesi kudsî giz
Mucizeyi tarife, kalem nâçar, dil âciz.
O Âlemlere Rahmet, Kâinât’ın gülüydü
Mî’râc, Resûl’u taltif, Rabbin bir ödülüydü.
Geldiğinde müjdesi göklere davetinin
Onikinci yılıydı henüz Risâletinin
Aylardan Recep ayı, yirmiyedinci gece
Ameliyat gerekti; böyle buyurdu Yüce.
Mübarek göğüsleri yarıldı itinayla
Yıkandı zemzem ile; hayâ ile, senayla!
Bir Gül’ün pâk sînesi dolarken hikmet ile
Gıpta etti görenler; gökte melekler bile
Hakk katına çıkacak Muhammed’imdi, nûrdu
"KÛN!" deyince Yaradan, zaman ve mekân durdu...
Bir olayı idrâke fakir kalırsa fikir
Hikmete râm olan bir "Ebu Bekir" gerekir!


Bir başkaydı o gece kutsal Mescid-i Haram
Bu mekândan başladı Resûl’e izzet, ikram.
Vakit tamam olunca, binip bir ak Burağ’a
Mescîd-i Aksa deyip, vardılar ilk durağa
Bağlayıp bineğini Beyt-ül Makdis önünde
İlerledi namaz ’çün Aksa Mescid yönünde.
Peygamber ruhlarının önünde oldu imam
Ne tebessüm eksikti, ne saygıda ihtimam.
Bir yol ki; ne taş vardı, ne bir engel, ne diken
Yedi kat semâ vardı çıkılması gereken.
Hazreti Adem ile başlayıp ziyarete
Hazreti İbrahim’le erişti nihayete.
Âşikâr oldu herşey; âhiret ve âkıbet
Boşa yaratılmadı cehennem dahi elbet.
Müşahede etseydi, görseydi neye düçâr
Kâr saymazdı kul şirki; bilirdi nedir şiar
Bu davette cüzüydü belli ki imtihanın
Vardılar kapısına Sidretü’l Müntehâ’nın.
Duraksadı Cebrâil, dedi; "Buraya kadar!"
Buradan ötesine bir tek sana izin var.
Refref’le urûc etti, vardı Arş-ı Âlâ’ya
Çıktı Rabbin Habîb’i Huzur-u Kibriyâ’ya.
Müşâhede eyledi Cemâl-i İlâhî’yi
Gördü yalın gerçeği; ölümsüzü, sahiyi
Âlemlerin Rabbiyle konuştu vasıtasız
Yakından öte yakın; perdesiz, inkıtasız.
Namazdı ikrâm olan ümmet için Resûl’e
Bir ikram ki, tövbeye ve duaya vesile!
Rabbin her hediyesi başımızın tacıdır
Hakikatte her namaz Mü’min’in Mî’râc’ıdır.
Ümmetin mükâfâtı Mîr’âc’ta oldu âyan
Cennetle müjdelendi Rabbine şirk koşmayan.
Ayrıldı Hakk katından mededü inâyetle
Bakara suresinden en son iki Âyetle.
Refref’le döndü yine Cebrâil’e, Sidre’ye
Ve birlikte yeniden, ölümlü yerküreye...
İslâm’a dâvâ dedik, uğrunda olduk nefer
Mahşer günü Resûl’üm, "Ümmetim" desin yeter.
İşte böyle anlamlı, kudsî gece bu gece
Buyrun şimdi duaya; ihlasla... hece... hece;


Nedâmet nişânesi gönül mürekkebimle
Kapındayım YÂ RABBi! Diz çöktüm edebimle.
Yine dilime çile "keşke"lerim, "ah"larım
Yine sırtımda heybem... içinde günahlarım.
Dünyevî heveslerden sıyırdım sıdkı, soydum
Mî’raç vesile deyip eşiğine baş koydum.
Utancım sana âyan, anlatmama lüzum yok
Senden af dileyecek -biliyorum- yüzüm yok.
Dilencinim kapında aczimi ikrâr ile
Fâş’ettirme cürmümü, mâlumu tekrar ile.
Set çeksem de, Yâ Rabbi, şeytan ile arama
Bir yolunu buluyor, basıyorlar yarama.
Haykırırken ezanlar, beni beklerken salâh
Zayıf düştü iradem, tutukluk yaptı silah.
Fâniliğe şahitken aynadaki suretim
Daldım dünya zevkine bağlandı basiretim.
Ne zaman görse nefsim, göğsünü gere gere
Belki binlerce kere seriverdi mindere.
Harcadığım her nefes olsa da hebâ, ziyan
Sen Settarsın, setreyle, hatamı etme âyan.
Ey garipleri Duyan! Batsam da sıkça kire
Tut elimden, yol göster, yardım et bu fakire.
Batıl ile arama bend-i muhkem öreyim.
Her zerreye nazarda varlığını göreyim.
Muhtaç etme kimseye, düşürme el ayaktan
Ayırma doğruluktan, tevâzudan ve haktan.
Tamahkârlıktan uzak, kanaatkâr kul eyle
Dilimden döküleni gönül yapan bal eyle.
Ferâsetli bakış ver; hayrı şerden ayıran
Ne zulmeden olayım, ne zalimi kayıran.
Yere bassın ayağım; kibir dağlar aşmasın
Dil, adını anmaktan bir an dahi şaşmasın.
Öyle nüfûz etsin ki kalbime takvâ, verâ
Ağu olsun dilime yalan, gıybet, iftira.
Geçmesin bir tek lokma haramsa boğazımdan
Eksik olmasın huşû tövbemden, namazımdan.
Sen Tabib-el Kulûb’sun, sensin her derde devâ
Öyle bir imân ver ki, ne hırs kalsın ne hevâ.
Hasretle gül beklerken zakkum çiçek açmasın
Bahar gelsin yurduma, huzurumuz kaçmasın.
Sarmadan bedenleri etkisi habis urun
Kurtar bizi içinden fitne denen çukurun.
Şehit kanı kokarken bu Vatanda her karış
Serap olmasın dostluk, kardeşlik, birlik, barış.
Göklerde sancağıma hüzün gölge etmesin
Kastı kötü olanın buna gücü yetmesin.
Gör ki gözümde yaşım, damla damla nedâmet
Sen Rahmansın Yâ Rahim, el amân, merhamet et!
Rahmetinle yarlığa, kusurlarıma bakma
Bana belâ bir ben var; beni bana bırakma!
Alnımın akı ile her engeli geçeyim
İman ile, Kur’an’la bu âlemden göçeyim.
Telkinim verilirken, hitam bulmadan sabrım
Cennet bahçelerinden bir bahçe olsun kabrim.
Ne mahzûn bırak beni, mahşerde arasatta
Ne de kaysın ayağım ince keskin sıratta.
Çarpılmasın yüzüme sefil amel defterim
İnâyet et, bağışla, Ey Rahmeti bol Kerim.
Ayırma dostlarımdan, sevdiklerinle cem et
Muttakî kullar ile, Velî’lerle hemdem et.
Liva-ül Hamd altında bana da bir yer olsun
Umduğuma nâil et; vuslatım kader olsun.
Haram kıl cehenneme; bedenimi yakmasın
Resûl tutsun elimden, zifirde bırakmasın
Muhammed Mustafa’yı cennette bana yâr et
Sevgimden selâmımdan rûhunu haberdâr et.
Her Emr-i İlâhi’yi dimağıma tâc eyle
Kıyam’ım, rükûm sana; secdemi Mî’râc eyle.
Son dileğim, Yâ Rabbi, secdelere varırken
Silinsin günahlarım tan yeri ağarırken.



Rahmetinle yarlığa, kusurlarıma bakma
Bana
Belâ
Bir
Ben var;
Beni
Bana
Bırakma!

Mecit AKTÜRK
ARŞİV*

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mî'râc ve dua Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Mî'râc ve dua şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MÎ'RÂC ve DUA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
10.3.2021 23:38:31
MÎ'RÂC ve DUA

Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...
Etkili Yorum
Aksakal
Aksakal, @aksakal1
10.3.2021 22:57:17
Bu muhteşem eser; Türk şiirinde yeni bir MİRACİYE'dir.Eğer eserin baş kısmında Muhammed (sallallahü ve sellem) doğumundan da bir kaç kısım (bahis) açılsaydı, mutlak ikinci bir Mevlüt yerine de geçerdi. Göğsüm kabararak, gözyaşlarımla okudum. Bu eser hakkında takdir kelimelerim aciz, övgülerim cılız kalır. Gönlümün, duygularımın en yoğun coşkuları sizinle olsun Sevgili Mecit Bey. Miracınız kutlu, ömrünüz mutlu olsun. (Aksakal)
muhacir bozkurt
muhacir bozkurt, @muhacirbozkurt
10.3.2021 22:19:05
Mecit Bey Kardeşim,
Bu muhteşem şiiri yazan kalemine yön veren ilhamın daim, ömrün bereketli olsun. Rabbim, mübarek Mî'râc gecesinin bereketinden mahrum eylemesin inşaallah.
Kalbî selâmlarımla...
Şentürk Dursun
Şentürk Dursun, @senturkdursun
10.3.2021 22:14:39
Bu ne güzellik, bu ne güzel bir şiir. Hatta şiir manifestosu. Ben günümün şiirine seçtim. Gerisi kurula kalmış. Selam ve saygılar.
k.doğanay
k.doğanay, @k-doganay
10.3.2021 19:13:19
Kandiliniz Mübarek Olsun.
Anlam ve anlatımı güzel bir şiir.
Yazan ellerinize sağlık.
Selam ve sevgilerimi sunarım.
Osman Akçay
Osman Akçay, @osmanakcay
10.3.2021 16:52:08
Rabbim hepimizin günahlarını affeylesin.
Tebrik ediyorum.
Kaleminize sağlık.
Etkili Yorum
Vuslatı kelâm
Vuslatı kelâm, @vusl-ti-kelam
10.3.2021 14:58:05
Hayırlı kandiller Mecit abi

Sözlerimin kifayetsiz kaldığı şiirdeyim güzel ötesi bir şiir eyvallah...

Saygımla
Midayet Kara
Midayet Kara, @midayetkara
10.3.2021 12:45:13
Değerli kaleminiz sayfanızda güzel bir esere imza atmış akıcı ve duygusal çeşitli anlam ve yoruma açık eserinizi beğeniyle okudum sayfanızdan yürek sesiniz okuyucuların yüreğine güzel mesajlar vermesi dileğiyle yüreğinize emeğinize sağlık sayfanızda nice güzel eserlere imza atmanız temennisiyle kalemin daim ilhamın bol olsun selam ve sevgilerle kalın sağlıcakla
Miraç kandiliniz kutlu olsun
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
10.3.2021 12:40:47
Üstâdım deryaya daldım çıkamadım, çıkmak da istemedim harikulâde yazılmış müstesna bir eserdi, kutluyorum tebrikler.
GÜNÜMÜN ŞİİRİ'DİR.
Miraç kandiliniz mübarek olsun.
Sonsuz selâm ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
AZAP
AZAP, @azap
10.3.2021 12:25:26
HAYIRLI KANDİLERİN OLSUN DOST.. Amin dost amin.. ihlas yükü ile anlam huşu dolu çok nefis bir şiirdi bravo kutlar esenlikler dilerim...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL