17
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
684
Okunma

1914 `tür yıl ve Osmanlı-Rus savaşı hazırlıkları başlamış, ordunun cephane sıkıntısı baş göstermiştir. Ne var ki, cephane en yakın 100 km ötede Van-Gevaş`tadır. Orada ise, bu mühimmatı ulaştırabilecek insan gücü mevcut değildir. Zaten savaş yıllarıdır ve ne köyde,kasabada, ne de kentte insan kalmamıştır yaşlılardan başka. Söz konusu vatan olunca, Mehmetlere bu mühimmatı taşımayı göze alan on iki kimi on yedi yaşını geçmeyen yiğitler gönüllü olur. Onlardan bize kalan destansı ve yürekte de acı bir iz bırakan vatan bilincinin eşssiz bir izidir 120. Hatıralarına film de çekilmiş ve ne var ki, haklarında yeterince araştırma yapılmamıştır. Bu hususta yetkin insanlarımızın gereken duruşu göstermeleri, vatanseverliğin gereğidir. Birini bile adı belli olmayan o 120 hatırasına, ne yapılsa azdır. Mekânları cennet olsun.
Eşele bir hele zemini örten şu karı
Göreceksin ki altında ne tarihler saklı
Herbirisi de bu tarihlerin yürekte acı
Toprağına,hava,suyuna, insanına kurban can
Şehadetle bezenmiş her beldesi vatanın.
Bilir misin yüz yirmiyi sen, dinle bir
Yıl 1914 mevsimlerden ölümcül kar
Bitmiştir Mehmetlerin cephanesi hey hat
Gitmelidir ne şekilde olursa olsun ihtityaç
Lakin onu götürecek ahali de ne güç vardır, ne takat.
Çıktılar bir uzun sefere ki, dile kolay
Kimi on ikisinde, kimisi on yedili, kaşları yay
Daha bıyığı terlememiştir çoğunun, vay ki vay.
Size mi düştü bu büyük yük, okudukça utanırım
Kahreder de beni bu öykü, kanarım ha kanarım.
Dedik ya çetindir şartlar, rakım yüksek, zeminde kar
Sırtlara yüklenmiştir kaderi memleketin, yüreklerde kor
Veda vakti gelmiştir ki, dualar eklenir birbirine olur zincir
Emindir o koca yürekliler, katedilecektir menzil
Birkaç günden önce bitmez yol, tam yüz kilometredir.
İki zabit vardır bu yüz yirmi yiğidin başında, geçer tarihe
Ne hazindir ki, yüz yirmiden birinin adı dahi yoktur arşivde
Bilmem kaç gün zor ve zahmetle sürmüştür bu çetin yol
Onlar ki orduya uzanmış, adeta olmuşlardır kol.
Sağ salimen varılır cepheye ve yüzlerde sevinci tarifsiz
Öyle bir iş başarmışlardır ki, kelimeler anlamsız,kifayetsiz
Ne var ki bir de dönüşü olacaktır geriye, bekleyenlerine
Ahalinin yollardadır gözü, ha geldi, gelecekler bir an habersiz.
Ne olduysa yolun yarsından itibaren olur, kopar fırtına
Ne göz görü görür, ne ayaklar hisseder zemini
Sığınılamaz da bir yere, düşer kimi,kalır geride ve tipi…
Ne güvenliği vardır artık, ne de biteceği yolun
Merhameti yoktur ayazıyla, tipisiyle bu soğuğun.
Keşke diyorum ben ödeseydim bedelini, kalsaydı onlar
Neden dinmez ve an be an, hunharca yağar şu kar
Yürüyemez olmuştur yüz yirminin yiğitleri, üşürler
Birbirlerine yaslanırlar,ha gayret ve denir az kaldı
Dedik ya, kimisi onların daha on iki, on üç, kolay mı?
Az daha büyükleri vardır, onlar dönerler sabaha karşı
Hemen tedbir alınır, gerisiyse aranır alal acele
Ne büyük bir acıdır,yazılmaz, bizim o minik yürekler
Dayanamamıştır, sessizce teslim olmuşlardır ecele…
Şimdi yansın Van,yansın Gevaş, ağıtlardır dillerde.
Giden yüz yirmiden, döneni sadece kırkıdır
Onlardan da zayi olur varsalar da köye, şiddetli soğuktan
Tam doksan sekisizidir bu yiğitlerin, şehadet şerbeti içen
Her okuduğumda öykülerini düşünür, ürperirim kederimden
Bir tarih şuurudur yüz yirmi, anlatılmalıdır
Van`ın Gevaş`ında o bir Çanakkale, Sakarya`dır
Yurdumun insanları, vatan denince bendine sığmamıştır,
Selam olsun yüz yirmiye, her birisi onların, eşsiz kahramandır.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (19)