13
Yorum
43
Beğeni
5,0
Puan
1055
Okunma
suskunluğumun güneş olduğunu
biliyorsa zaman
uyumuyordur başıma dönen özlemler
bir tas suda..
yılları katık yapıp geldiğim
tarihin öz nefesli yatağı
gün oldu akşam
yüzüme kesilen fotoğraflardan
ne kaldıysa geriye
hayallerime yakınlaştıkça doğdu
yaşımın gölgeli kuyusu
Ki,
uçurum gözlerimin
yalnızlık olduğuna bakmayın
orada hüzün
orada Anne
orada sonsuz ırmağın
karışır odalarına sesim..
sessiz kuşların kanatlarında
biriken yorgunluğum
çığlıklarımı duyar mı mavi
sağır rüzgarların sırtına binse de
çiçekler
yolumun çemberleştiği resimler
çizer saat
ne ince derinlikte büyür ruhum
hep sonrası dediğim
sabahtan ineceğim
gözlerimde küçük küçük kentler/
yürüyen suyun yankısı/
yüzüme vuran/
vursun yağmurların sesi
tohumlara
kıskansın bulutlar yeşili
dört nala kaçsın siyahlar
aman..
dumanı tütecek güneşin
.....
5.0
100% (13)