Yüreğimin hüzünlü çatısından
Kuş sürülerini izliyorum
Mendile aşkı işliyor bir kadın
Kavuşma mevsimlerinin kıyılarında
O uzaklara bakarken ben ağlıyorum.

Dalında çürüyen hikâyelerin
Dağınık saçlarını okşuyorum
Dokunmaya korkuyorum sevdaya
Şiirlerin cevizli sandıklarında
Ölümsüz bir düşü saklıyorum.

Dudaklarımda suskun bir tümce
Kırılıyor umutlarımın kilidi
Ayrılık tohumları mahcup
Savruk düşüncelerimin ininde
Taş plaklardan aşkı dinliyorum.

Boğazımda yargıların sarmalı
Yanaklarımda terli bir alev
Göğsümün yamalı iklimlerinde
Fırtına hasatları savrulurken
Ben mavi umutların terkisinde
Yosun gözlerine gidiyorum.

Çelik gibi bir hasret dışarıda
Sevda boylarında dilde türkü
Kınalı bir keklik sekiyor ürkek
Gagasında karla yıkanmış toprak
Vuruluyor ansızın uzaklarda aşk
Uzanıp bir toprağa haykırıyorum.

Selahattin Yetgin