Sesini duyduğumda büyüdüm
Susam sokağından meyhaneye açıldı kapılar
Bir kadehte yarılandı ömrüm
Çiçek açmadan, yaprak dökmeden geçti bahar
İki dünya arasında sesleniyorum
İtiraf edecek ne çok şey birikti
Ve kaç ışık yılı uzak kavuşmak


Nanazila gönlümün kızı
Saçların doğuştan taralı
Ellerin çikolata kozmos çiçeği
Yüzüne ay mı düştü böyle güzelsin
Saklarım seni kalbimin labirentinde
Sırrıma erişemez okyanusun dibinde balıklar
Yürürsün bir karga taklit eder seni peşi sıra


Posta güvercinleri aşk mektubu taşımaz
Can verdi ulaklar hain pusuda
Hangi tellal ilan eder aşkımı
Kederimden geberiyorum
Afrika elmas madeninde
Midesi paydos saatleri röntgenle aranan
Kendi evinde hırsızlık şüphelisi
Bir çocuğun şaşkınlığıyla bakıyorum hayata
Beni nereye koyduysan bulamıyorum


Atlılar geçiyor soluk soluğa
Ayak seslerinde insan çığlıkları
Yarıp okçu birliklerini
Kana bulanıyor meydanlar
Sıcak kan çürütür mü toprağı
Ben toprak olsam aç bırakırdım insanoğlunu
Yeşertmezdim üzerimde tüketebileceği tek bitki


“ Bir varmış, bir yokmuş” diye başlar masallar
Rüzgarda eğer başını alçak gönüllü başaklar
Mahalle bakkalının tokgözlü esnafları vardı
Çat kapı gidebildiğimiz dostlar nerede
Hayatı kapalı pencerelerde yaşıyoruz
Anneler yorulmaz işçileri telaşın
Komşumuzda savaş var
Bahçede oynama sakın
Gir içeri
Füze düşer başına


Nanazila gönlümün kızı
Adın abdest dilime
Günde beş vakit seni düşünürüm
Sen üşürsün yanardağlar patlar içimde
Yağmur koşar yangınımı söndürmeye
Yalnız mutlu olmak icin sevmedim seni
Cennet beni kurtarmaz
Bana vadedilmiş topraklar dizinin dibi



Sinan Yılmaz
Şubat 2021