7
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
636
Okunma
uçuruma taş atmayı sevmiyor ellerim
ikindi sonrası
sürgün bir anı yolcu ederken
geriye dönmeyecek günleri asıyorum
çocukluğumun boynuna
ezberlediğim bahçede akşam ağlıyor
ve çınlayan tüm kulaklar
şubat soğuğu kalbin
buz aynalarından seyrderken dağları
dillerde bitmeyen ağıt
içimin cehenneminde çalkalanır
ölürüm tüm gerçeğe
ve şırıldayan sulara
günahlarım
babamın gözündeki yaşa sığınırken
bomboş bir dünyayı kucaklayan yalan olur
acının ensesindeki ölüler
anlarım ki
inceliğini yitirmeyen
bir gökyüzü
şuramda sızı
dilimin altındaki harfleri tuzaklar
gurbetin içimdeki yokluğu ezber dil
göğsüme ayaz
talihli hüzün
şu sıralar
uçuruma taş atmayı sevmiyor ellerim
....
5.0
100% (18)