4
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
705
Okunma
ve sonra’nın erken gecikenleri
kırılırken düş uykularının toprağında
aynada diri bir ölüydü gece
ağaçlarsa o kadar yüce..
dili çözülen kara’nın unutkan sözleri
şaşkın bulut telaşındayken
sanki yüzümde ahreti
başkacaların..
nereye gidiyor iz gölgelerde
dolu rüzğarın
sel uğultusu..
ruhumda sis incinmişliği
umursamaz tavır
sakın ağlamasın çocuklar
bazen onarılmaz sular
erkence vurulur
gün üşür karanlığa
yolculuğunda turuncu mevsimler
olduğum yere kıvranır
eskiler
kumru gözlerle birşeyler anlatırken
yanımdan geçen deli yaşama
toy parçalar ekler an
belki bir portakal
omuz yorğunluğunda
yurdunu terkeder
belki aşk iklimidir bu
uyandırır derinliği..
uçurumun sıcak odalarında
aynı çölün haritası
içimin kıyametinde şaraplaşan üzümler
aynı rengin ışığı
-susup dinlemeliyim-
yaşımın duvarda asılı kervanı
uğramazken kimselere
geri sayarım bakmaların vaktini
ki,
ne zaman yalnız kaldım
bilmiyorum
gürültülü yağmur yağıyor
yüzümde kuşlar gök uçması
düşündükçe eski bir sözlüğü
usulca noksanlaşıyor şiir
birbirine uzanamayan bir şeyler
ben kapıyı zorladığımda...
....
5.0
100% (10)