.

.

artık yaşam izi bulunmayan
yitik bir şehrin
nicesi katledilmiş anılarına defnedilmiş
yıkık duvarlarının harabelerinden birinde
yaldızlı geceler çizdim duvarlarıma
güneşin ısıtamadığı bir mevsim bu
şimdilerde el olan o sımsıcak eller
ellerin buz gibi
emanetin hala bende
bak
hala kanayıp duran yaralarım
özlemlerinde mi dersin türlü yalanlarının

.

lanetlenmiş insanlığının çürüttüğü yaşam sevinçleri
bir zamanlar
özgürce düşünebilen garip guraba insanlık
bak,
o çok sevdiğin
şehrin kuytu karanlık sokaklarının
köşe başlarında katledilmiş zihinleri
kula kul ettiğin çarpılmış bedenlerinden kalanlar
affedilmezliği ölçüsünde
kalan külleri yalnızca
dehşetli yangınlarla yakılmış ruh yanıklarından

ne istedin bizden söylermisin
oysa hepimiz zaten acınacak hallerdeydik
insandık hesapta
sen ki,
-halka hizmet hakka hizmettir- demiştin
aslında ne de güzel söylemiştin
kanmıştık işte,
su katılmamış yalanlarına
halk zannederdik bizler de kendimizi

bizim sevgimiz
farklılıklarımızın ötesine geçerdi zaten nice zamandır
inançlarımız farklı olsa da
yaşama dair duygularımız düşüncelerimiz
insanlığımız aynıydı

.

kan emici yarasalar ve dahi
insan yapısını darmadağın eden virüsler gibi
girdin kanımıza
sevgileri nefretlere
dostlukları düşmanlığa dönüştüren
kahrolası şeytani zihninle ayrıştırdın
insanı insandan
kendi karanlığına çektiğin ruhların
bitip tükenmez nefretleri var şimdi

bak,
yarı aç
yarı sefil
körleşmiş gözleri
kesik dilleriyle suskun
yıkık şehirlerin izbe harabelerinde
kanıyla birlikte tüm insanlığını da emdiğin
zavallılar hepsi şimdi

heybendeki bunca affedilmez günahlarınla
hala doymaz çalıp çırpma iştahlarınla
belli ki,
malına mülküne açlığını şu yalan dünyanın
giderememişsin hala

oysa,
geçmişine dön de bir bak
senin bu yaşattıklarının da bir sonu olduğunu
tüm şeytani mahlukların
insanlık tarihinde
yalnızca kara birer leke olarak kaldığını anlatır kitaplar
bilirsin
sen kitapsız olsan da
onlar sonsuza kadar var olacaklar
algıları çarpıtmakta yalan malzemesi yaptığın
o tanrıyı da
timsah gözyaşlarınla kandıramadığını anladığında
dilerim ki
şeytanından bulursun
her ne ise, pervasızca o aradığını …