2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
539
Okunma
i
kırmızı mürekkep suladı suhufu,
adem elması koktu Yusuf’un boynu
kalem kırıldı,
Züleyha’nın boynu vuruldu!
ii
jelibon ağacı hükmündedir varlığın,
hamurun şekerden, mayan şerbet’ten.
dudağın kırmızı, saçın şarabî,
sokağın morumsu, göğün kuzgunî.
iii
zeytini ve inciri sev,
ikindi ve kuşluk vaktine gülümse.
küçük bir zerresin
bu alem-i fezada,
gülümserek büyü,
gülerce bir zerre ol.
dudakların kırmızı bir atlas
ve içe çekişli bir devran.
şehvetli bir medcezir
aleme sırt dön,
bana gelerek çekil.
iv
dudaklarımda Kerbela,
susuzluk dilimde Hüseyni bir ağıt.
v
kuytularında,
gül ve menekşe.
güneş görmemiş,
çiçeklerin var.
arzum, tutkum
şu kırmızıca şehvetim.
hoyrat ve arsız bir at’ım,
biricik yosmam, kısrağım.
vi
neydi o hakikat denilen hengame,
ardında ömürler telef ettiğimiz.
neydi o hakikat?
kırmızı karların başımızdan döküleceği bir rüya,
sırça cam içinde buğusu çiğ tutmuş siyah lamba.
vii
turnaların selam verdiği bir şehir biliyorum,
elifi elifine, seni benim gibi sevecek
hayde, uzan bana gidelim.
viii
şiir değmez oldu artık soluma
sen yoluna ben yoluma.
5.0
100% (3)