3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
775
Okunma

Ve sesimde senin kelimelerini buldum
sesim güzelleşmişti sen gibi konuştukça
sularından geçtim sularından içtim
sularından sebeplendim
Bana görmediğim şehirlerden bahsettin
vardığımda çiçek açmıştı bahçeler.
Kimse küstürmedi beni gökyüzüne
bir çift
beton bloklar asılıydı sadece ellerimde
Severiz bilirsin biz ülkece
iş makinelerine bakıp durmayı
buldozerler geçti köprülerden
Köprülerde köprü ha Londra mahkemelerinin garantörlüğünde
Kara trenler kömür taşıyor ocaklardan
demiri toz ettiler
suyunu çıkarıp
çeliği işlediler
eğip büküp şekil verdiler
şekil de şekil ha
ucube
gibi
madam ya adam fark etmedi
öğütüp öldürdüler.
Ben
yine gittim
tasasızdım
linyit kömürü kokmayan şehirleri görsem yeterdi
Gözlerine yerleşmeye o gün karar verdim
Herhangi bir yılın başı yada sonu değildi
zira herhangi yıllar ve senli yılların arasında
iklimler boyunca fark var
Ben şiiri ve seni
nasıl anlatmam gerektiğini unutuyorum ara sıra
Zira yetmiyor kelimeler
Gördükçe seni
Öpülesi olanı nasıl sadece kelimelerimle anlatabilirim
sesler bir bütündür sevgilim
sessizlikte bir bütün
Ben seninle saatlerce sessizliğe bürünüp
Apansız bir fırtınanın gözüne inebilirim.
Tanrılar şiirlerime baktığı zaman
bir gülüş güleceksin sen
uyandı Prometheus
renkler çiçek açtı
Fısıldadı masada boş bir kadeh
Gözlerim ufka takılı kaldı
Mırıldandım
Sevmek zamanı ya da sevmek
Deniz uslu ama deli
Var mı gitmek o Denize
elbet
sıfatlara kanmadan
adları sayıklamadan
Bir gülüş güldü ki
kapattım gözlerimi
Var mı gitmek o Denize gitmek ve kalmak
olmaz mı hiç...
En büyük mahrumiyetimdir
mahremiyetim olan
kokun.
5.0
100% (7)