7
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1187
Okunma

Sesinin dağıldığı yağmurdan geçtim
önce şiir dedim
sonra aşk
Kokun yayılıyordu duvarların arasında
Yüzüne yürüdüm hatırlıyorum
sessizliğimi bozdun
vakitleri kurdun
Ayık tuttun beni
Ayık tuttum seni
Kapı eşiğine vurduğum ayak serçe parmağımın sızısı geçti
bunda bir sır yok
senin ellerin de sır
paketteki son sigara
Şisedeki son damla
derinde çok derinde
Şiirin imlasının bozulduğu
ahlaklı insanın tükendiği
hırsızın haklı
arsızın ünlü
kaypağın sözcü
katilin aklandığı bu yerde
Tutuklayacaklarsa eğer şiirimi
ellerim arkada
bırakacağım arkada
saçlarında.
Usanmadan, sıkılmadan, eğilmeden, bükülmeden
geçtim tüm köprülerden
de
nasıl geçilir gözlerinden hiç bilemedim
bilemeyeceğim
Geçen şu kervan ömrümü taşıyor
ömrüm eğleniyor koynunda
eğlendikçe uzuyor
Dün masaldaki elmayı aradım
elmada elmaymış ha.
Aynanın karşısında durup düşünecek kadar naif değilim
Dudağının izini sevdim
şiirsel birkaç şey söylemem gerek burada
Tam karşımda boylu boyunca uzanırken varlığın
varlığının soyunduğu bunca koku ve gülüşlerin kaplıyor şehrimi
övünebilecek çok şeyin var tenin de bunlardan biri.
Ateşi aradım buldum
daldırdım ellerimi gecenin orta yerinde bedenine
bir
şah damarından tekliyordu ağzım
bir de tam orada
suyun denize aktığı yerde.
5.0
100% (7)