1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
939
Okunma
Yalın ayak yürüyorum sana
Bir temmuz sabahı
Tan yeri halen alaca
Deniz sakin
Çakıl taşlarını hissediyorum
Ayağıma batan anılarla dolu bir yolda
Güzel anıları
Acı hatıraları
Uzun zaman aklında sinemde yer yapmış
Artık hissizleşmiş bir zula
Sanki hep oradaymış gibi
Zaten bir parçanmış gibi
Böyle -miş’li geçmiş zamanlardan kalma
Hikayemsi sözler geçiyor zihnimden
Ne zaman başlamıştı ki sevdam
Meğer çocukluktan kalmaymış
Bir varmış bir yokmuş masallardan hatıraymış
Sevmek ruhla doğar
Fıtrat demektir sevmek
Sen henüz emeklerken hayata usul usul
Ellerime , yüreğime, gözlerime
Nakış nakış işlenmiş aşk denen illet
Bir yapbozun kayıp parçasını verip gözlerinin rengine
Bir ömür arar olursun insan insan nice nice parlayan gözlerde
Kimde benim eksik yanım diye
Ve hep biranda hiç beklenmedik bir günde
Gözlerde birleşir kayıp parçalar
İki insan tek bir dünya oluverir sessizce
Senin gözlerinle baktım bende
Gittiğim yerlerde gözlerimizin dokunuşlarını izle
Baktığın çiçeklerde tanıdık bir renk
Gökyüzü gözlerinle nasıl mavi
Gün doğumu nasıl bir mucize
Şimdi farklı bakıyorum her şeye
Güzellik gizliymiş göz bebeklerinde
Seninle bakıyorum dünyaya
Bir hayattan geçip şimal yıldızı ile
Seninle parlıyorum
Gökyüzünde , bin bir gece
5.0
100% (3)