1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
353
Okunma
İDEALLERİMİZ KIRINTIYDI
Suyu içtik bulanık yalakta
Uyuduk yer döşeği yatakta
Yıldızlara göz kırptık damlarda
Gülücüklerimiz vardı yanık yanaklarımızda
Hiçbirimiz boğulmazdı ne keder ne gamda
Arabalar yaptık ekkiden
Tekerlerini oyduk taştan
Eğip kondurduk direksiyonu daldan
Sürdük şoförsüz, muavinsiz
Ne arabayı devirdik ne öldürdük yolcuyu
Ekmeğimiz kırıntıydı, katık ettik soğanı
Ayranı kevkiden tastan içtik köpürte köpürte
Dudağımızı göyneğimizin koluyla sildik
Dost bildik bastık bağrımıza,
Dağların uluyan kurdunu, cik cik öten kuşunu
Sevgiyi oğlakta, kuzuda tattık doyası
Her birinin başka güzeldi alın boyası
Ne oğlak, kuzu bize küstü ne biz onlara
Dağlar ot verdi oğlağa kuzuya yayıldı
Koyun süt verdi sağıldı, yoğurdu yayıldı
Kin nefret neydi nerden bilelim
Öğretilmemişti zaten
Gurur kibirden söz edilmezdi
Yalındı ayağımız, burnumuz sümüklü
Kokuyu paytıranda, kekikte kokladık
Hiçbiri arsenik kokmadı yanmadı ciğerimiz
Koşuyu köpekte, köpeğin eniğinde öğrendik
Onlar koştu biz koştuk peşinden, onlar bizim peşimizden
Hiçbiri havlamadı, hiç biri ısırmadı bölüştük ekmeğimizi
Köyde okuduk okulsuz
Köyde okuduk öğretmensiz
Köyde okuduk deftersiz kitapsız
Öğretilmemişti idealimiz
Kırıntıydı ideallerimiz ekmeğimiz kadar
Sınıfımız kaçak otlatılan hayvanların tutuk evi üstü
Bir göz oda sıramız iki öreğen parçası
Merdiveni iki öreğen direği
Ne düştük ne de yaralandık
Bahçemiz yoktu oynamaya koşardık yola
Zilimiz yoktu çalmağa, saatimiz yoktu bakmaya
Öğretmenimiz derdi ‘’ Derse’’ koşardı peşimiz sıra
Toplar doldururdu bizi sınıfa
Altımızda ağılda tutuklu koyun sürüsü onların da yoktu zili
5.0
100% (6)