0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
553
Okunma
Hangi geç kalmışlığa sitem edeyim
Ateş yeri dikenleri gül bahcesine cevirenim
Sur u üflemişler sırat köprsündeyim
Cennetim cehennemim olsanda ölür gelirim
Bahtiyar gönlümün Meşkine mazhar
Maşuku olmuşum mabedine hayran
Zevki sefanın girizgahı sen ile başlar
Ahu dilber ettin beni mecunun
Güneş kavururken cihanı
Üşümekte yokluğundan bağrım
Cihan saltanat sürerken yarınlarda
Ben gönlümde bulmuşum tacımı
Dudaklarımın hatrı kalır senden yana
Bir kez öpse yetmez ikincisi gücenir
Dokunduğum pamuksu tenin yokluğunda
O an Başlar ruhumdaki felaket mahşeri
Ak düşen saçlarının arasında kayboluşlarım
Yokluğum her teline işlenmiş nakışlarım
Saymıyorum bensiz ağıran kızıllığı
İçinde ben ve sen var beyaz umutlardayım
Yarım kalan rüyalara dalmaya çalışmak gibiydi seni yaşamak
Sonunu merak edersin ya bir yandan
Bir yandanda uyanmak istemiyor insan
Bir boşlukta süzülürken derin bir nefesle uyanmak gibi
Seni yaşamak
Kapalı kapıların eşiğinde
Ne hırsız nede arsızım
Mavi gökte uçan
Ayaz yerde kaçan deli gönlüm
Kendimi kaybettiğim yerde
Kendimi bulduğumsun
Ve Kasımda aşk başkadır benim için
Ayan beyan karşımdadır dünyam
Sert rüzgarlar arasında çıkıp gelen
Yalın ve bir o kadar ak ve pak
Olabildiğince doğal ve berrak