her defasında takılıp düşüyor izahım neresinden baksam bildiğime giderek küçülüyor tutacak yeri yokuş yukarı yürüyoruz da oysa birbirine bakan her ağaç körpe selim belki de her şey dokununca sonlanıyordur sanki son dediğin bir vapur ve onun her an batacakmış hissi dipte balçığım en derinde kör bir balıkçı ağı yabanıl kuşun tüyü kanadında son bir kez baksam bir dalga umudu ıssız göle gelmeyecek belli ki kaldıysa birkaç balığa lazımdı kanadının sesi sen bakınca yüreğimde balık oynadı dedi şair ben kimdim o vakit? belki yüzgecinde bir pul tanesi yıllar geçse bile benimdir diyemediğim İstanbul ve birkaç şehir ve hepsinin şeklince içindeyim şimdi nasıl desem bi izahı olsa devrik sütunları ve tozlu yollarında bir şehiri neredeyse kendim bileceğim.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İnsanız, hayat denen yokuşta kendimize karşı kimi zaman derin kimi zaman da köklü ihtilâflara düştüğümüz oluyor. Derdi kendiyle olanların esas aldıkları mücadele, hep içe dönük verdiği bir savaş esasında.
Şiirdeki mısralarda karşımıza çıkan motifler ise, bize, hayata dair ayrıntıları hatırlatıyor. İnsan oysa dik bir varlıktır. Yaşarken de ölürken de… İllaki boynumuzu eğdiğimiz zamanlar olacak, illaki belimizi büken acılarda sınanacak ve illaki yıkık viran da olacağız…
İşte o pul tanesinin O biri için sonsuz kıymette olduğunu bilmek ve hissetmek tüm bu yıkıklığı ve devrikliği onaracaktır.
Bu şiirin de asıl anlam yükünü taşıyan mısrası “ben kimdim o vakit?” tir. Gizli bir “O” öznesi içine kıvrılmış “ ben” öznesi. Geriye kalan “yaşamak” ise bir varoluş sürecidir.
Şairin kendini İstanbul’a ve birkaç şehre benzetmesi ‘başkayı anlama’ ve ‘başkayı ruhen hissedebilme’ kabiliyetini de bize gösteriyor. İşte tam da bu noktada dokunmak, sonlanmak yerine sonsuzlaşır.
Şiire dair ne yazsak eksik kalacak. Kendi içinde okundukça genişleyen sokakları var şiirin.
Günümün şiiridir. Yazıldığı için mutlu eden. Sevgi, selam ve saygılarımla,
Bir yokuştan aşağı doğru koşmayı istesek de büyüklere işaret daima yukarıyı gösterir. Birkaç çam ağacı, kendini saklamamış bir kayalık, uzaklardan bir esinti yol verir hayata. İnsan işte o anın teslimiyetinde kalmak ister, sıkıntılar, acılar zamana takılıp geldiğinden olunmak istenen tüm anlar hatta yaşanmamış olsa bile varlığının akıp gitmek istediği yollar bir bir çözülür, bağlarını yitiren yaralanır ve o boşluğu kıymetli bir şeyler doldurmayı diler ve Şiir derler adına bazen bir konuşmadır adı sokakları içimizde doğup içimizdeki yağmurlarda yıkanan. İstanbul kadar mıdır bilemem ama, denizi olmayan bir şehir, hatta sütunları yere uzanmış agorasından geçmişten seslerinin duvarlarına çarpıp yüreğimize yer edenleri de olur zaman demeden, en güzel haliyle yüreğimize yerleşir, "O"oluruz.
Ender bile olsa bir konuşmanın diğerini bulduğu da olur. Gönülden olan tüm konuşmalar kendine yeni yollar ve köprüler kurar, bir pul tanesi de olsa var olmanın en önemli sebeplerinden biriciğine coşkuyla akar.
Bu güzel sözleri duymama vesile olan şiirim şurada nefes alıyor, eminim.
Bir yokuştan aşağı doğru koşmayı istesek de büyüklere işaret daima yukarıyı gösterir. Birkaç çam ağacı, kendini saklamamış bir kayalık, uzaklardan bir esinti yol verir hayata. İnsan işte o anın teslimiyetinde kalmak ister, sıkıntılar, acılar zamana takılıp geldiğinden olunmak istenen tüm anlar hatta yaşanmamış olsa bile varlığının akıp gitmek istediği yollar bir bir çözülür, bağlarını yitiren yaralanır ve o boşluğu kıymetli bir şeyler doldurmayı diler ve Şiir derler adına bazen bir konuşmadır adı sokakları içimizde doğup içimizdeki yağmurlarda yıkanan. İstanbul kadar mıdır bilemem ama, denizi olmayan bir şehir, hatta sütunları yere uzanmış agorasından geçmişten seslerinin duvarlarına çarpıp yüreğimize yer edenleri de olur zaman demeden, en güzel haliyle yüreğimize yerleşir, "O"oluruz.
Ender bile olsa bir konuşmanın diğerini bulduğu da olur. Gönülden olan tüm konuşmalar kendine yeni yollar ve köprüler kurar, bir pul tanesi de olsa var olmanın en önemli sebeplerinden biriciğine coşkuyla akar.
Bu güzel sözleri duymama vesile olan şiirim şurada nefes alıyor, eminim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.