FİRKÂTŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Nasıl bir efsundur ki Se-si-ni duyunca dünyanın en Mutlu adamı oluyorum. (( Ay )) Nar’çiçeklerine neşe saçan Asi, hoyrat bir ırmak kehribar bakışların Eceli kıskandıracak türküler söyleyen Bir çift umut ahu gözlerin… Yollara düşünce ayak sesin, Kerpiç evlerin tozlu rüzgârlarında Mayhoş düş bohçaları savruluyor yüzüme Dudaklarının badesine meydan okurcasına Çiğ düşüyor aniden kirpiklerine Demir ökçeli oklar saplanıyor bağrıma Gönül sahillerinde kopuyor tufan Firâk kızılına mayalıyor fezâyı hazan ! Perişan umutlarımı teneşire koyup Gitme ! Faniliğin fışkırdığı toprağımda Ebed soluklu türkülerle yoğrulmuşluğum, Şahrud’un bahtını güldüren yağmur tane’si ! Şebnemin ıslatırken yanaklarımı, Çocuk yanımı kucaklıyor Esmer sevinçlerime dokunan gülüşün Tan karanlığının şefkat artığı sokaklarında Bir yudum özlemle Kor’a dönüyor sevda’nın alacalı yangını Sonrasızlığa sürgün köz artığı içim şimdi… Baharı görmeden göğeren başaklarımı Tuz bastığım kurtlu yaralar sardı. Toprağıma sızıyor ayrık otları Avazım yırtıyor tenha lacivert geceyi Hüznün gergefinde kifayetsiz kelimelerden Medet umuyor dudağıma mühürlü hâl Yüzüm paramparça dökülüyor yollarına, Sevmelerimin kimliksiz arsızlığını Ay’dan bihaber gecenin karanlığında Gömüyorum birer birer sübyan mezarlığına Gusülsüz be-bahtlığımın çarpıntısı Eğdi dudaklarımı! Firkât fısıltıları kırıyor cümlelerimin belini Mavi göğü sarıyor ayrılığın kızıl uğultusu Berrak tarafından bir kova su döküyorum Gidişlerine tez elden! En safından bir göz-yaşı damlıyor toprağa Dara çekilmiş gönlüme Senİnle düştü bahar Küçücük bir yüreğim kınalı avuçlarında Nedamete kefenleyip soluğumu Gitme! ____________________________________ Eser Adı: FİRKÂT ®Tüm hakları sinemde saklıdır.® Han AKÇADAĞ ____________________________________ |
Eğdi dudaklarımı!...
gelip gidip bu mısraları okuyup
müziği dinliyorum...
eyvallah ustam
bitimsiz sevgi ve hürmetle