Gördüm,
Kardeşin kardeşi katlettiğini
Kurdun kuzuya yarenliğini
Etin tırnaktan çekilişini bir de
Bir yudum su içer gibi ihanet edenleri
Domuz etinden uzak durup insan hakkı yiyenleri
Ölsem gitmem diyenlerin koşarak gidişlerini
Ve hiç yokmuş gibi duranların varlığını
Engin gökyüzünün darlığını
Zeytin dalıyla göz oymaya çalışanı
Hakkı olmayana el uzatanı
Allahtan korkmayanı bir de kuldan utanmayanı
Gördüm.

Her zıtlığın bir birini çektiğini
Her aşkın bir gün bittiğini
Beni bırakma diyenlerin gittiğini üstelik
Çocukların bulgur bulgur yaş gördüm gözünde
Yalancıların yemin Billah duydum sözünde
Anka’nın feryat figan yandığını közünde
Cenneti gördüm
Cehennemi yetim bir çocuğun özünde...
Gördüm.

Sırtımda dağ dediklerimin tuz buz oluşunu
Can dediklerimin cansız oluşunu
Uğruna ateşe düştüklerimin bir yudum suyu fazla buluşunu
Bildim

“Katlanıp dürüleceğini güneşin
Kararıp döküleceğini yıldızların
Yürütüleceğini dağların
Doğumu burnunda develerin başıboş bırakılacağını
Vahşi hayvanların bir araya toplanacağını
Denizlerin kaynadığını
Ruhların bedenlerle birleştiğini
Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunu
Göğün yerinden koparıldığını
Cehennemin alevlendirildiğini
Cennetin yaklaştırıldığını”
Okudum.