4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
574
Okunma

büyük küçük karaltılardan bir aydınlığa
pencereler açılıyor rüzgar tarlasına
bir koyup bin alınan öfkelerin tarlası
rüzgar esiyor gözlerin gölü üzerinde
saklanmış mezarlarından horluyorsun hor hor
kaç kere gömmüşsem kaç kere yıkadıysam “o”
naşı ,öfkeyi ,isimsiz taşların altına
karanlık sisli bulutların altında çaktı
öfkenin y’eli belki intikamın yakamdan
düşmeyen ekinlerindi solmayan ,gülmeyen
konuşmayan sesi duymak istedim çok defa
belki sen de konuşmak istiyordun rüzgarın
rüzgarın hışırdadı önce karanlıklara
yırtıldı öfkelerinin tarlası şimşekler
isimsiz ,isimli isimsiz çağırıyorlar
beni yelden,beni benden önce alıyorlar
veda hutbesi bu haşin rüzgarlar esiyor
mezarlıklar ,mezarlar ,mezar taşları silik
isimsiz öfkeleri dudaklara rüzgara
bıraktılar beni, beni benden ala ala
horlaya hortlaya karabasan çöke çeke
Sibel Karagöz
5.0
100% (2)