Yazıklar olsun sana bana yazıklar olsun.
Ve hayat sen suçlusun
Önce kanla hicranla yıkadın her bir yanı.
Şimdi oturmuş yağmuru bekliyorsun
Kirlettiğin bu hayatı yıkamak için
Rüzgara bıraktığın saçların uçuşurken.
Düşünüyorum.
Kötü olan ne varsa hep mi senin bağrında.
Şeytanla arkadaş gibisin.
Bak her şey renklendirildi senin için.
Güzellik adına ne varsa hepsi senindi
Celladına aşık olmakta dahil
Bizi bırakıp gittiğin kötülükler deryasında
Seni affetmek neredeyse imkansız.
Zira sen yaratana ihanet ettin
Kulların çağrısı dualarında saklı sırdı.
Cevap zamanı bilinmez ki hepsi takdiri ilahi
Düşünüyorum
Solmuş renkleri taşların hatta mermerlerin kirlettiğin hicranla
Masmavi gökyüzünün rengi değişti sanki.
İkiyüzlülüğün ayyuka çıktığı bu zamanlar da.
Elmaslarla, zümrütlerle donatılmış gökyüzü yok artık.
Bak evlat iyi bak bu topraklara.
Kimdi mazlum bu topraklarda
Mahsun kimdi.
Belki bir çiftçiydi belkide bir işçi.
Bir avuç buğdaydı çabası.
Düşünüyorum
Göz kapakları yorgunluktan kapalı ve bitkin.
Sana yaslanıyorlar bak tek dayanak bildikleri sana
Sabırla bekliyor ettiği duanın karşılığını umut ederek
Cevap gelir mi, gelmez mi bilinmez ilahi adalet var.
Bir çok şey için artık çok geç.
Düşünüyorum
Gökyüzü kısırlaşmış bulutlar ağlamıyor artık.
Toprak aşk acısından muzdarip ve kurak.
Mavi ile yeşilde artık hüzün var
Susuzluğun ağlattığı yeşil çimenler artık sarı.
Kirlettiğiniz bu hayatta güzel olan ne varsa bitti.
Bitirdiğiniz güzellik adına ne varsa gitti.
Sevenleri bile duramadılar anlasana.
Bu kadar çatlaklar içinde yaşamak imkansız.
Unutulmuş sanki insanlık adına her şey.
Geriye hiç bir şey bırakılmadı geçmiş yok edilirken
Unutulurken sadakat.
Ölüm sırasını bekliyorum bu hayatta herkes gibi
Suya hasretken toprak
Ve siz kirlettiğiniz bu hayatı artık yıkayamazsınız.
Yağmurları bile küstürdünüz
Toprağın gözyaşlarında boğulurken yeşillikler.
İlahi adalet mi bu bilmem
Ama takdiri ilahi olduğu bir gerçek.
Renk değiştiren taş dile gelse
Ağlamayı unutan bulutlarda şimşekler çaksa.
Kaç İbrahim var teslimiyet içinde ateşe gidebilecek
İçten edilirse bir dua içi titrermiş insanın.
Kimine göre kıldan ince ve hassastı bu hayat.
Kimine göre kılıçtan keskindi.
Gök gürlediğinde el açıp dua ederken titriyordu her yer.
Sahi iyilik yapmak neydi
Var mı bilen

Mehmet DEMİR
11.10.2020 AN"KARA"