Yarım kalmaya mahkûm bir şarkıyı
Uzak dağlardan yankı yankı duyarım
Uyuyan bir şehri kaldırıp uykusundan
Tutkulu bir aşık gibi kucaklarım.

Gönlümün sırça saraylarında kırılan,
Un ufak olup, parçaları kaybolan,
Yanmış orman kenarında soluklanan
Kurumuş ırmaklara ağlayan biriyim.

Nicedir, yüreğimin kuytularında yoksun,
Nicedir gelmedin, sormadın ne haldeyim
Kırılıp kırılıp kendimi sorguladım nicedir
Aşılmaz bir girdabın içindeyim günlerdir.

Aldım azığımı, düştüm yollara,
Sordum seni, göklere, bayırlara, dağlara,
Ses vermedi hiçbir şey, beni görmedi,
Nerelerde olduğunu kuşlar bile söylemedi.

Var mıdır, bunca zaman böylesi akan su?
Var mıdır buncadır yanan parlak bir ışık?
Çöllerde bir başınadır hep ateş böcekleri
Söyle var mıdır, sevdandan başka bir ışık?

En zorlu düğümler de çözülür bir gün,
Senin de salıncağının ipleri, bir gün kopar
En eski sığınağımda seni bekliyorum yar
Senin de dudakların şehvetten kanar

Selahattin Yetgin