0
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1568
Okunma

Önceleri yani cemreler düşmeden daha
beyazdım kar misali
annemin kucağında
kundağımda
ölü bir şehrin gölgesinde
dipsiz kuyuların sessizliğinde
salınırken günler gözlerimde
denizdim belki de
belki biraz gökyüzü
arşınlamışken yoktan var edilişimin eşiğini
gülümsüyorum masum bakışlarımla
beyaz yılkı gibi uçarcasına
bembeyazım işte...
efsunlu bir mutlulukla
bakarken hayata
durmuyor zaman
irileşip büyürken bedenim
griye dönüşüyorum
gerçek
hayal
yalan
kan
toprak
üryan el ayak
anaforlarla dolu etrafım
akıl tufanımda akarken yaş’ım
ellerim beyazlığını yitirmeye başlıyor usul usul
korkularım başucumda
koynumda saklı duygularım
bilinmezliğin kelamıyla saklambaç oynuyor avuçlarım
elim sendelerle koşturuyorum
akıyorum evrenin özüne
gözümde korkusuz bir zaman
şimdilerde siyahım
ölü bir şehrin gölgesinde
bir omzumda ecel
bir omzumda keder
başımdaysa alıcı kuşlar
düşüyorum yollara
bir ayrılık türküsü dudaklarımda
üryanım yine
doğduğum an kadar üryan
sonbaharı giymişken zaman
ruhumu sırtlanıyorum
gidiyorum bilinmezliğe
annemin sesi kulağımda
ve çocukluğum kucağımda
düşünürken geçmişi
kendi toprağıma sevdalı bir çınarım belki de
belki de bir zaman seyyahım
yürüyorum işte
geleceğimi kucaklayıp
yürüyorum geçmişe
-Nitera-
.
5.0
100% (7)