~~~~~Rû~~~~
١.
yüzümü aynada unuttuğum sabahlarda "nasılsın" diyen her ses yüreğimde endişe geçti başımdan ölümün açlık sancısı bereketli memelerinden emdim hasretin o delişmen ve ıssız bozkırlarda parıldar gözleri karda aç kurtların uykuyu sağaltan dirençli büstümle dikilirim cellatların karşına pusatsız vakti varsa ölümün yürürüm üstüne çarka sokulan her çomak diriltir direnişi bilirim ٢. zemheriden sonra uçsuz yeşiller giyer toprak uğurböceği desenli gelincikler ve Zap suyunun sesi eşlik eder nârına körpe gelinlik kızların dillerinde zılgıtlar ayak bileklerinde parıldayan gümüş halhal güneşte kızarmış kayısı yanakları ve göğüslerinden taşan yaşama telaşıyla en önde saf tutarlar haklı buldukları her davada bir gece devriyesinde pusuya yatmış kalın bıyıklarından merhamet boşalan yüzü esmer, teni kavruk adamların ip gibi dizildiği fabrika sıralarında sömürünün geniş bacalarını inançla tıkayan ses olurlar gülüşümle bilirim ٣. biliirim suretini giyindiğim aynalar ve doğup büyüdüğüm geniş avlulu evlerde dizlerini kanatan bir çocuk ağrısıyla üstüme kuşandığım merhamet düşlerimi sızlatan yüzsüz bir çalaptır. nasırlı ellerimle sırtıma yüklediğim bu yaşam değilse ölüm kamburdur "merhaba" diyen her ses sancıdır çünkü ölüm ve yaşam kambur ve sancı suretimi kırdığım aynalar her masalın can alıcı parçaları çünkü gevşerse kalbimin vidaları ölürüm o halde yaşamalıyım yaşamla beraber saf tutarak ULAŞ"MALIYIM RÜZGAR’DA savrulan ÇİÇEK" LERE BARIŞ ÇIÇEK |